Bu ülkeyi yine çok iyi yapmak için ileri görüşlü bir öndere ihtiyacımız var.
- We need a forward-looking leader to make this country great again.
Partinin lideri ünlü bir bilim adamıdır.
- The leader of the party is a famous scientist.
Katolik kilisesine inanmayan insanlar bile Papa'ya sembolik bir lider olarak saygı duyuyorlar.
- Even people who don't believe in the Catholic church venerate the Pope as a symbolic leader.
Eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson Brexit için kampanyanın lideriydi.
- Former London mayor Boris Johnson was the leader of the campaign for Brexit.
Cumhuriyetçi Parti liderleri Başkan Hayes'i eleştirdi.
- Republican Party leaders criticized President Hayes.
Ben devriye başkanıyım.
- I am the patrol leader.
Eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson Brexit için kampanyanın lideriydi.
- Former London mayor Boris Johnson was the leader of the campaign for Brexit.
The company is the leader in home remodeling in the county.
Senate Majority Leader.
We elected her team leader.