langte hin

listen to the pronunciation of langte hin
Английский Язык - Турецкий язык

Определение langte hin в Английский Язык Турецкий язык словарь

passed
{f} geç

Gemi Panama Kanalından geçti. - The ship passed through the Panama Canal.

Test sürüşünü geçtikten sonra bir araba aldı. - After she had passed her driving test, she bought a car.

handed
uzatılmış
passed
(Bilgisayar) geçti

Dört evin önünden geçtim. - I passed by four houses.

Test sürüşünü geçtikten sonra bir araba aldı. - After she had passed her driving test, she bought a car.

passed
geçmiş

Büyükbaba ve büyükannelerim Almandı ve dil bana ve erkek kardeşime geçmiş oldu. - My grandparents were German, and the language has been passed down to me and my brother.

Kendimden geçmiş olmalıyım. - I must've passed out.

handed
elli
handed
{f} uzat

Tom buzdolabından iki bira çıkardı ve birini Mary'ye uzattı. - Tom got two beers out of the refrigerator and handed one to Mary.

Sınav kâğıtlarını öğretmene uzattım. - I handed the examination papers in to the teacher.

handed
getirilen
passed
geçen

Babası geçen hafta öldü. - Her father passed away last week.

Annesi geçen yıl öldü. - Her mother passed away last year.

handed
eli olan
handed
el ile kullanıma uygun
Немецкий Язык - Английский Язык
was sufficient
handed
passed
sufficed
was enough
langte hin
Избранное