Biraz daha yavaş konuşabilir misiniz?
- Könntet ihr ein bisschen langsamer sprechen?
Biraz daha yavaş konuşabilir misiniz?
- Könnten Sie ein bisschen langsamer sprechen?
Tom Mary'yi uyandırmak için nazikçe sarstı.
- Tom gently shook Mary awake.
Tom nazikçe Mary'yi dürttü.
- Tom gently nudged Mary.
Gerçek kibarca anlatılabilir.
- The truth can be told gently.
Eğlence parkında kendi kendine ağlayan bir erkek çocuk buldu, ve onunla kibarca konuştu. Hey, evlat, Sorun nedir? Kayboldun mu? Seni kayıp çocuklar bölümüne götürmemi ister misin?
- In the amusement park Mary found a boy on his own weeping, and spoke to him gently. Hey, sonny, what is it? Are you lost? Would you like me to take you to the Lost Children Department?
Tom kapıyı yavaşça kapattı.
- Tom gently closed the door.
Tom kapıyı yavaşça ama sıkı bir biçimde kapattı.
- Tom shut the door gently but firmly.
Rüzgar ağaçlara usulca dokundu.
- The wind gently kissed the trees.
Rüzgar ağaçlara usulca dokundu.
- The wind gently kissed the trees.
O, çocuğu yumuşak bir biçimde yere yatırdı.
- She laid the child down gently.