lagerung

listen to the pronunciation of lagerung
Немецкий Язык - Турецкий язык
[die] depolama, ambarlama; katmanlaşma, tabakalaşma
en {'la: gırung} e depolama
en. e. 'la: gırung depolama
depoculuk
ardiye ücreti
depolama alanı
Английский Язык - Турецкий язык

Определение lagerung в Английский Язык Турецкий язык словарь

attitude
{i} konum
attitude
(Askeri) DURUM: Herhangi bir cismin ekseninin, temel alınan bir noktaya göre oluşturduğu eğimle belirlenen durumu. Aksi belirtilmedikçe bu temel alınan nokta yerküre üzerindedir
attitude
{i} tavır

Bana karşı saldırgan bir tavır takındı. - He assumed an aggressive attitude toward me.

Bu aptalca tavırlarıyla Maria kendi kibrini kanıtlamaktan daha fazlasını yapmaz. - With these stupid attitudes, Maria doesn't do more than proving her own arrogance.

attitude
(Tıp) Uterus'da çocuğun durum (vaziyeti)
attitude
duruş
attitude
düşünce
attitude
tutum

Mutluluğun yüzde 90 kadarı tutum, yaşam kontrolü ve ilişkiler gibi unsurlardan geliyor. - As much as 90 percent of happiness comes from elements such as attitude, life control and relationships.

Onun düşmanca tutumunu sevmiyorum. - I dislike her unfriendly attitude.

attitude
davranış

Onun terbiyesiz davranışlarına dayanamıyorum artık. - I can't stand that nasty attitude of his any longer.

Onun o davranışına dayanamam. - I can't stand that attitude of his.

attitude
yargı
attitude
fikir
attitude
dünya ve ufka göre meyil
attitude
vaziyet almak
attitude
{i} durum
attitude
duruş/tavır/görüş
attitude
(Mukavele) tutum, davranuş, tavır; vaziyet alış
attitude
(isim) tutum, tavır, davranış, poz, durum, konum, fikir, düşünce, duruş
attitude
vaziyete attitudinize tavır takınmak
Турецкий язык - Английский Язык

Определение lagerung в Турецкий язык Английский Язык словарь

s. diskordante lagerung
p. discordantly lagerung