Onun taahhütü fon eksikliğinden başarısız oldu. - His undertaking failed for lack of funds.
Onun taahhütü fon eksikliğinden başarısız oldu.
His undertaking failed for lack of funds.
Araştırmacılar ciddi bir gıda eksikliğinden muzdarip olmaya başladı. - The explorers began to suffer from a severe lack of food.
Araştırmacılar ciddi bir gıda eksikliğinden muzdarip olmaya başladı.
The explorers began to suffer from a severe lack of food.