kuvve

listen to the pronunciation of kuvve
Турецкий язык - Английский Язык
intention
power

She's more powerful than you. - O senden daha kuvvetli.

The conference called for the major powers to cut their armed forces by a third. - Konferansta süper güçlerden, silahlı kuvvetlerini üçte bir oranında azaltmaları istendi.

force

Act too forcefully and you'll start a war. - Kaba kuvvet kullanırsan savaş başlatırsın.

American forces were withdrawn. - Amerikan kuvvetleri geri çekildi.

faculty
(Askeriye) strength (the personnel on a muster roll)
obs., med. faculty, sense
(Askeriye) effective force
(Askeriye) muster roll
potential, potentiality
intention; force, power; faculty
stiff
kuvve seviyesi
(Askeri) level of strength
kuvve sorumluluğu
(Askeri) strength accountability
fiili kuvve
(Askeri) authorized strength
ortalama kuvve
(Askeri) average strength
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) Kabiliyyet. Za'fiyyetin zıddı
(Osmanlı Dönemi) Fikir. Niyet
(Hukuk) Yeti, güç
(Osmanlı Dönemi) Kuvvet. Güç
(Osmanlı Dönemi) Hasse. His. Duygu. Meleke
(Osmanlı Dönemi) Salâhiyyet. İktidar
Bir devletin silâhlı kuvvetlerinin durumu veya gücü
Bir devletin silahlı kuvvetlerinin durumu ya da gücü
Yeti
Düşünce, niyet
(Osmanlı Dönemi) duygu, his, kâbiliyet
kuvve
Избранное