kurula

listen to the pronunciation of kurula
Турецкий язык - Английский Язык
{f} towel

Tom dried his face with a towel. - Tom havluyla yüzünü kuruladı.

Tom towel-dried his hair. - Tom saçını havlu ile kuruladı.

toweling
kurulamak
{f} dry

I have to dry my hair, put on makeup and get dressed. - Saçımı kurulamak, makyaj yapmak ve giyinmek zorundayım.

Tom used old towels to dry the dog. - Tom köpeği kurulamak için eski havlu kullandı.

kurul
(Hukuk) board

Mike is the only man on the board. - Mike yönetim kurulunda tek erkek.

Yesterday's board meeting was a big success. - Dünkü yönetim kurulu toplantısı büyük bir başarıydı.

kurul
council

An executive council was formed to discuss the new proposal. - Yeni bir öneriyi tartışmak için bir yürütme kurulu oluşturuldu.

kurul
committee

A committee has been set up to investigate the problem. - Sorunu araştırmak için bir komite kuruldu.

The committee members are all men. - Bütün kurul üyeleri erkektir.

kurul
assembly

Due to the lack of attendees, we have to postpone the general assembly. - Katılımcı olmaması nedeniyle, genel kurulu ertelemek zorundayım.

2016 was declared the International Year of Pulses by the United Nations General Assembly. - 2016 birleşmiş milletler genel kurulu tarafından uluslararası bakliyat yılı ilan edildi.

kurul
{i} commission
kurulamak
{f} wipe
kurul
body

I was the student body president in high school. - Lisede öğrenci kurulu başkanıydım.

Full body scanners were installed at the airport. - Havaalanına tam beden tarayıcıları kuruldu.

kurul
(Politika, Siyaset) consortium
kurul
panel

Enough solar panels have been installed to provide electricity to thousands of households. - Binlerce haneye elektrik sağlayacak kadar güneş paneli kuruldu.

A panel of experts discussed the plan. - Uzmanlardan oluşan bir kurul planı tartıştı.

kurul
mission
kurulamak
towel

Tom used old towels to dry the dog. - Tom köpeği kurulamak için eski havluları kullanırdı.

kurulamak
blot
kurul
corps
kurulamak
rub down
kurulamak
dab
kurul
committee, commission, board, corps
kurul
college

The college was founded by Mr Smith. - Kolej bay Smith tarafından kuruldu.

This college was established in 1910. - Bu üniversite 1910 yılında kurulmuştur.

kurul
conservancy
kurulamak
to dry

Tom used old towels to dry the dog. - Tom köpeği kurulamak için eski havlu kullandı.

I have to dry my hair, put on makeup and get dressed. - Saçımı kurulamak, makyaj yapmak ve giyinmek zorundayım.

kurulamak
to dry, wipe dry
yeniden kurula sunmak
recommit
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение kurula в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Kurul
heyet
Kurul
asamble
kurul
Bir işi yapmak veya yönetmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, heyet, konsey, asamble
kurulamak
Bir şeyin üzerindeki ıslaklığı gidermek