The only way to escape air pollution is to live in the middle of nowhere.
- Hava kirliliğinden kurtulmanın tek yolu hiçliğin ortasında yaşamaktır.
The only way to escape air pollution is to live in the middle of nowhere.
- Hava kirliliğinden kurtulmanın tek yolu ıssız bir yerde yaşamaktır.
Is there hope in salvation?
- Kurtulma umudu var mı?
Layla missed a chance of rescue.
- Leyla kurtulma şansını kaçırdı.
I'm not sure what's the best way to disentangle this.
- Bundan kurtulmanın en iyi yolunun ne olduğundan emin değilim.
It's not easy to get rid of a bad habit.
- Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir.
I want to get rid of it.
- Ondan kurtulmak istiyorum.
It's not easy to discard a bad habit.
- Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değil.
When I find myself in trouble, I try to find a way to get out of it.
- Kendimi sıkıntı içinde bulduğumda o konudan kurtulmak için bir çıkış yolu bulmaya çalışırım.
I have to get out of this situation.
- Bu durumdan kurtulmak zorundayım.
I had to get away from Tom.
- Tom'dan kurtulmak zorundaydım.
I want to get away from the rat race.
- Koşuşturmadan kurtulmak istiyorum.
Tom needed a few hours to recover from his nightmare.
- Kabusundan kurtulmak için Tom'un birkaç saate ihtiyacı vardı.
It takes time to get over a divorce.
- Bir boşanmanın etkisinden kurtulmak zaman alır.
Sami fled to Egypt to avoid arrest.
- Sami, tutuklamaktan kurtulmak için Mısır'a kaçtı.
Japan is still struggling to emerge from recession.
- Japonya durgunluktan kurtulmak için hala mücadele veriyor.
I want to get rid of it.
- Ondan kurtulmak istiyorum.
It's not easy to get rid of a bad habit.
- Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir.
Tom got rid of his old car.
- Tom eski arabasından kurtuldu.
We finally got rid of our old car.
- Sonunda eski arabamızdan kurtulduk.
I will have to get rid of this worn-out carpet.
- Ben bu yıpranmış halıdan kurtulmak zorunda kalacağım
It is not easy to get rid of a bad habit.
- Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir.
I need to get over him.
- Ondan kurtulmam gerekiyor.
It took me three weeks to get over the flu.
- Gripten kurtulmam tam üç hafta sürdü.
How will you dispose of this problem?
- Bu sorundan nasıl kurtulacaksın?
Tom managed to elude capture.
- Tom yakalanmaktan kurtulmayı başardı.