Your dog has worms. Give him vitamins.
- Köpeğinizin bağırsak kurtları var. Ona vitamin verin.
Worms are sometimes beneficial to soil.
- Kurtlar bazen toprağa yararlıdır.
The boy cried Wolf, wolf! and the villagers came out to help him.
- Kurt, kurt diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.
Tom caught a wolf and tried to tame it.
- Tom bir kurt yakaladı ve onu evcilleştirmeye çalıştı.
Hookworm is a worm, a parasite of man, that sticks to the small intestine.
- Kancalı kurt bir kurttur, ince bağırsağa yapışan bir insan paraziti.
I just took a bite from a wormy apple.
- Kurtlanmış elmadan sadece bir ısırık aldım.
Mary was rescued by a handsome firefighter.
- Mary yakışıklı bir itfaiyecil tarafından kurtarıldı.
Mary was rescued by a handsome fireman.
- Mary yakışıklı bir itfaiye eri tarafından kurtarıldı.
I heard that a paralyzed man was eaten alive by maggots.
- Ben felçli bir adamın kurtçuklar tarafından canlı canlı yenildiğini duydum.
His wounds were infested with flesh-eating maggots.
- Onun yaraları et yiyen kurtçuklarla istila edildi.
The small dog tried to get away.
- Küçük köpek kurtulmaya çalıştı.
He rescued the dog at the risk of his own life.
- Kendi hayatını riske atarak köpeği kurtardı.