Your dog has worms. Give him vitamins.
- Köpeğinizin bağırsak kurtları var. Ona vitamin verin.
Worms are sometimes beneficial to soil.
- Kurtlar bazen toprağa yararlıdır.
John is as lean as a wolf.
- John bir kurt gibi zayıftır.
Tom caught a wolf and tried to tame it.
- Tom bir kurt yakaladı ve onu evcilleştirmeye çalıştı.
The cherries are wormy.
- Kirazların içinde kurt var.
Hookworm is a worm, a parasite of man, that sticks to the small intestine.
- Kancalı kurt bir kurttur, ince bağırsağa yapışan bir insan paraziti.
Mary was rescued by a handsome fireman.
- Mary yakışıklı bir itfaiye eri tarafından kurtarıldı.
Clean hands save lives.
- Temiz eller hayat kurtarır.
I heard that a paralyzed man was eaten alive by maggots.
- Ben felçli bir adamın kurtçuklar tarafından canlı canlı yenildiğini duydum.
His wounds were infested with flesh-eating maggots.
- Onun yaraları et yiyen kurtçuklarla istila edildi.
The small dog tried to get away.
- Küçük köpek kurtulmaya çalıştı.
The dog saved the girl's life.
- Köpek kızın hayatını kurtardı.