The boy said a wolf would come.
- Çocuk bir kurtun geleceğini söyledi.
John is as lean as a wolf.
- John bir kurt gibi zayıftır.
I just took a bite from a wormy apple.
- Kurtlanmış elmadan sadece bir ısırık aldım.
Hookworm is a worm, a parasite of man, that sticks to the small intestine.
- Kancalı kurt bir kurttur, ince bağırsağa yapışan bir insan paraziti.
Mary was rescued by a handsome fireman.
- Mary yakışıklı bir itfaiye eri tarafından kurtarıldı.
Mary was rescued by a handsome firefighter.
- Mary yakışıklı bir itfaiyecil tarafından kurtarıldı.
I heard that a paralyzed man was eaten alive by maggots.
- Ben felçli bir adamın kurtçuklar tarafından canlı canlı yenildiğini duydum.
His wounds were infested with flesh-eating maggots.
- Onun yaraları et yiyen kurtçuklarla istila edildi.
The small dog tried to get away.
- Küçük köpek kurtulmaya çalıştı.
The dog saved the girl's life.
- Köpek kızın hayatını kurtardı.
I have been living like a wolf trapped in a snare.
- Kapana kıstırılmış bir kurt gibi yaşıyorum.
Worms are sometimes beneficial to soil.
- Kurtlar bazen toprağa yararlıdır.
Your dog has worms. Give him vitamins.
- Köpeğinizin bağırsak kurtları var. Ona vitamin verin.
Would you still love me if I wasn't a werewolf?
- Ben bir kurt adam olmasam beni hala sever misin?
Mary thought that Tom wasn't at the Halloween party, but in fact he was secretly observing her from behind his werewolf mask.
- Mary Tom'un cadılar bayramı partisinde olmadığını düşündü ama aslında o onu kurt adam maskesinin arkasından gizlice izliyordu.