Onlar oldukça kötü olasılıklar.
- Those are pretty bad odds.
Olasılıklar benim aleyhime.
- The odds are against me.
Repliklerini öğrendin mi?
- Have you learned your lines?
Tom'la birlikte sınıfların var mı?
- Do you have classes with Tom?
Haftada beş gün buradaki sınıflara ders veririm.
- I teach classes here five days a week.
Kağıt üzerinde bazı dikey çizgiler çizdi.
- He drew some vertical lines on the paper.
Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş.
- The playground is divided into three areas by white lines.
Tom ihtimallerin farkındadır.
- Tom is well aware of the odds.
O, ihtimalleri yendi ve başarılı oldu.
- He beat the odds and was successful.
Is it the right place to sign up for foreign language courses?
- Ist das der richtige Ort um sich für fremdsprachliche Kurse einzuschreiben?
Please send details of these courses.
- Bitte sende Einzelheiten von diesen Kursen.