They say there are bright-colored frogs, but I've never seen them.
- Onlar parlak renkli kurbağalar olduğunu söylüyorlar fakat ben onları asla görmedim.
This meadow abounds in frogs.
- Bu çayır kurbağa doludur.
The toad started to croak.
- Kara kurbağası ötmeye başladı.
I can't tell a frog from a toad.
- Bir kurbağayı bir kara kurbağasından ayırt edemem.
Can you hear the frogs croaking?
- Kurbağaların vırakladığını duyabiliyor musun?
Frogs are such amazing creatures.
- Kurbağalar böyle inanılmaz yaratıklardır.