kupon

listen to the pronunciation of kupon
Турецкий язык - Английский Язык
coupon

I have a discount coupon. - Bir indirim kuponum var.

Nir has a discount coupon for the museum's exhibition. - Nir'de müze sergisi için bir indirim kuponu var.

(Ticaret) cutting
divert
piece of cloth sufficient to make one garment
counterfoil
kupon oranı
(Ticaret) coupon rate
kupon biriktirmek
collect coupons
kupon ray
isolated rail
kupon sihirbazı
(Bilgisayar) coupon wizard
kupon ödemek pay
(Ticaret) pay a coupon
kupon ödemesi
(Ticaret) coupon payment
kuponlar
coupons
Турецкий язык - Турецкий язык
Gazete ve dergilerin düzenledikleri kampanyalarda verilecek hediye karşılığı olarak biriktirilmesi gereken basılı kâğıtların her biri
Piyango biçiminde düzenlenmiş çekilişlerde kesilerek kullanılan basılı parça
Yalnız bir giysilik dokunmuş kumaş için kullanılan sözcük
Devlet tahvili veya hisse senetleri gibi değerli kâğıtların üzerinde bulunan ve belirli zamanlarda sahibine faiz veya kazanç payı olarak belirli bir gelir sağlayan kesilmiş parça
İşveren tarafından çeşitli amaçlarda kullanılmak üzere çalışanlarına verilen para değeri olan fiş
Değerli kâğıtların (devlet tahvili veya hisse senetleri) üzerinde bulunan ve belirli zamanlarda sahibine faiz veya kazanç payı olarak belirli bir gelir sağlayan kesilmiş parça
Yalnız bir giysilik dokunmuş veya kesilmiş, üstün nitelikte (kumaş parçası). İşveren tarafından çeşitli amaçlarda kullanılmak üzere çalışanlarına verilen para değeri olan fiş
Yalnız bir giysilik dokunmuş veya kesilmiş, üstün nitelikte (kumaş parçası)
kupon
Избранное