kullanıcılar

listen to the pronunciation of kullanıcılar
Турецкий язык - Английский Язык
users

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

Google collects the private information of their users. - Google, kullanıcılarının özel bilgilerini topluyor.

A group or groups of people who depend on products and services they buy, sell, or use These groups can range from a traditional sales and marketing organization within a software products company, to cashiers in remote divisions of a company, to an international user's group, or even to a global marketplace
plural of user
The operators and supporters of system end items, and the trainers that train the operations and support personnel Users execute the operations, support, training, and some disposal functions associated with system end items
Individuals with access to analysis tasks and no administrative rights
Common way to refer to human customers of computing services
Collective term for those who stare vacantly at a monitor Users are divided into three types - novice, intermediate, and expert
People that are allowed to use the organization
Users are represented by entities in specific UserLists See User Record
Business personnel in other areas of the firm who manage, supervise, or perform the direct and indirect operational, managerial, and administrative tasks of the firm Users provide the impetus for the development of these systems, in many cases they fund the development and implementation process and provide for their ongoing operation, and in all cases they supply the policies, guidelines, business requirements, specifications, and background information about the particular area to be systematized and automated
Collective term for those who stare vacantly at a monitor Users are divided into three types: novice, intermediate and expert
Accounts that are created to represent individuals
are individuals who have been authorized to gain access to computer systems and computer information
kullanıcı
user

In Soviet Russia, the computer uses the user! - Sovyet Rusya'sında, bilgisayar kullanıcıyı kullanır!

Would you like to become a trusted user? - Güvenilir bir kullanıcı olmak istiyor musunuz?

kullan
{f} using

You should try to form the habit of using your dictionaries. - Sözlüklerini kullanma alışkanlığı oluşturmaya gayret etmelisin.

I've quit using French with you. - Seninle Fransızca kullanmayı bıraktım.

kullanıcı
client
kullan
{f} used

The gym is used for the ceremony. - Spor salonu, tören için kullanıldı.

Na'vi language is used in Avatar. - Na'vi dili Avatar'da kullanılır.

kullanıcı
{i} occupant
kullanıcı
consumer
bütün kullanıcılar
(Bilgisayar) all users
kullanıcı
party
kullanıcı
(Bilgisayar) logged on as:
kullanıcı
(Bilgisayar) client/server
kullanıcı
(Bilgisayar) run as
kullan
{f} exploiting

Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts. - Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır

kullan
{f} ply
kullan
utilize

Atomic energy can be utilized for peaceful purposes. - Atom enerjisi barışçıl amaçlarla kullanılabilir.

I want you to utilize that object. - O nesneyi kullanmanı istiyorum.

kullan
used to

My Japanese teacher used to use a song to help us remember verb conjugations. No one really sang along. - Benim Japon öğretmenim fiil çekimlerini hatırlamamıza yardımcı olan bir şarkı kullanırdı. Hiç kimse gerçekten birlikte söylemezdi.

That car dealer gave me a bum steer when he told me this used Toyota was in good condition. - O araba satıcısı bu kullanılmış Toyota'nın iyi durumda olduğunu söylediğinde bana yanlış bilgi vermiş.

kullan
make use of

You should make use of this chance. - Bu şansı kullanmalısınız.

Many young people make use of their summer vacation to climb Mt. Fuji. - Birçok genç insan yaz tatilini Fuji Dağına tırmanmak için kullanıyor.

kullan
{f} use

Windows is the most used operating system in the world. - Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur.

Uranium is used in the production of nuclear power. - Uranyum, nükleer gücün üretiminde kullanılmaktadır.

kullan
{f} exploit

Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts. - Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır

The police found two crushed mobile phones in a trash can near the site of the killings and are attempting to exploit the data contained in them. - Polis cinayetlerin bulunduğu yere yakın bir çöp kutusunda ezilmiş iki cep telefonu buldu ve onların içerdikleri veriyi kullanmaya çalışıyor.

kullan
wield

Do you know how to wield an épée? - Epeyi nasıl kullanacağını biliyor musun?

Sami was wielding a knife. - Sami bir bıçak kullanıyordu.

kullan
get round
kullan
got round
kullan
(Bilgisayar) play

Do you usually use a pick when you play the guitar? - Gitar çaldığında bir mızrap kullanıyor musun?

Notice how the player uses his elbows. - Oyuncunun dirseğini nasıl kullandığına dikkat edin.

Kullanıcı
logged on as
Kullanıcı
logged in as
kullanıcı
users

Some cookies are stored indefinitely on users' hard drives. - Bazı cookie'ler kullanıcıların sabit disklerinde süresiz olarak kaydedilir.

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

kullanıcı
wielder
potansiyel kullanıcılar
(Eğitim) potential users
son kullanıcılar ve yöneticiler için on-line istibarat sistemi topluluğu
(Askeri) community on-line intelligence system for end-users and managers
ziyaret eden kullanıcılar
(Bilgisayar) visiting users
kullanıcılar
Избранное