The little boy embraced his dog.
- Küçük çocuk köpeğini kucakladı.
He embraced his relatives before he left.
- O, ayrılmadan önce akrabalarının kucakladı.
I won't ever try hugging Tom again.
- Tom'u tekrar kucaklamayı hiç denemeyeceğim.
When did you try hugging Tom?
- Tom'u ne zaman kucaklamayı denedin?
I don't think I've ever hugged Tom.
- Şu ana kadar Tom'la kucaklaştığımı sanmıyorum.
Tom gave Mary a hug and a kiss on the cheek.
- Tom Mary'yi kucakladı ve yanağından öptü.