kuşatılmak

listen to the pronunciation of kuşatılmak
Турецкий язык - Английский Язык
to be surrounded; to be besieged
wound round
kuşat
beset

The problem was beset with difficulties. - Sorun zorluklarla kuşatıldı.

kuşat
encircle
kuşat
{f} encompassing
kuşat
encompass
kuşat
besiege

The Greeks besieged Troy for ten years. - Yunanlar on yıl boyunca Truva'yı kuşattı.

He led the defense of Ostyn castle, besieged by the Teutonic knights. - O, Outonic şövalyeleri tarafından kuşatılmış Ostyn kalesinin savunmasını başlattı.

kuşat
{f} besetting
kuşat
cordon off
kuşat
{f} besieging
Kuşatılma
(Askeri) encircling
kuşat
engird
kuşat
surround

He was surrounded by the crowd. - O kalabalık tarafından kuşatılmıştı.

The soldiers surrounded the village. - Askerler köyü kuşattı.

kuşat
surrounding

They're surrounding us. - Onlar bizi kuşatıyor.

kuşat
cordonoff
Турецкий язык - Турецкий язык
Kuşatma işi yapılmak, çevresi sarılmak
kuşatılma
Kuşatılmak işi
kuşatılmak
Избранное