kriminalpolizist

listen to the pronunciation of kriminalpolizist
Английский Язык - Турецкий язык

Определение kriminalpolizist в Английский Язык Турецкий язык словарь

detective
dedektif

Canım dedektif hikayesi okumayı istedi. - I felt like reading the detective story.

Tom emekli olmadan önce bir cinayet masası dedektifi idi. - Tom was a homicide detective before he retired.

detective
{i} detektif
detective
sivil polis
detective
detective story polis romanı
detective
{s} polisiye

Babam boş zamanında sık sık polisiye hikayeler okur. - Father would often read detective stories in his spare time.

O, polisiye hikâyeler okumaktan hoşlandı. - He enjoyed reading detective stories.

detective
{s} dedektif gibi
detective
private detective özel dedektif
detective
dedektiflikle ilgili
detective
{i} polis hafiyesi
police detective
detektif
criminal investigator
(Askeri) CEZA İŞLERİ SORUŞTURMA MEMURU: Askeri kanuna tabii şahıs veya siviller tarafından, askeri şahıslara veya ordu mal ve tesislerine karşı işlenen suçların işleniş veya işlenmesi muhtemel şeklini araştıran şahıs. Buna "Military Police Criminal Investigator" da denir
detective
{i} hafiye
Немецкий Язык - Английский Язык
detective on the police force
CID officer
police detective
detective
criminal investigator
kriminalpolizist
Избранное