kreuzen

listen to the pronunciation of kreuzen
Немецкий Язык - Турецкий язык
çaprazlamak; çapraz kavuşturmak; melezlemek; rüzgâra karşı volta vurmak
{'kroystsın} (kol) çaprazlamak, kavuşturmak; (yol) kesmek; melezlemek; de. kesişmek
v. 'kroystsın (kol) çaprazlamak, kavuşturmak; (yol) kesmek; melezlemek; de. kesişmek
melezlemek
Английский Язык - Турецкий язык

Определение kreuzen в Английский Язык Турецкий язык словарь

beating
dövme

Karını dövmeyi bıraktın mı? - Have you stopped beating your wife?

O beni dövmekten vazgeçmeyecek. - She won't stop beating me.

beating
{i} dayak

Tom babasından acımasız bir dayak yedi. - Tom received a brutal beating from his father.

Tom geçen hafta dayak yemiş. - Tom took a beating last week.

beating
kötek
beating
{i} dayak atma
beating
vurarak
beating
mariz
beating
(Tıp) vuru

Yağmur pencerelere vuruyordu. - The rain was beating against the windows.

Yağmur pencerelere vuruyor. - The rain is beating against the windows.

beating
döğüş
beating
(Kanun) kaba dayak
beating
yenilgi

İşçiler iş krizinde mali yenilgi alıyorlar. - Workers are taking a financial beating in the employment crisis.

beating
{f} vur

Yağmur pencerelere vuruyordu. - The rain was beating against the windows.

Yağmur pencerelere vuruyor. - The rain is beating against the windows.

beating
dövüş
beating
(isim) dövme, dayak, dayak atma, pataklama (Argo), vuruş, kötek; yenilgi; bozgun; sopa
beating
{i} sopa
beating
beat vur/dön/yen
beating
{i} pataklama (Argo)
beating
{i} vuruş