koyu

listen to the pronunciation of koyu
Турецкий язык - Английский Язык
dark

He had dark brown hair. - Koyu kahverengi saçları vardı.

He always wears dark clothes. - O her zaman koyu giysiler giyer.

dense
(sıvı) thick, dense; (renk) deep, dark, husky; (çay) strong; fanatic, extreme, fervent, rabid
condensed
fervent
fanatic
husky
deed
(Bilgisayar) boldface
full
darker

Sunspots appear darker than their surroundings because they are a few thousand degrees cooler. - Güneş lekeleri birkaç bin derece daha serin olduğu için çevrelerinden daha koyu görünür.

The darker the mane of a lion is, the more attractive to females it is. - Bir aslanın yelesi daha koyu olsa dişileri için daha çekici olur.

concentrated
viscous
heavy

She wears heavy makeup. - O, koyu makyaj yapar.

dyed-in-the-wool
peasoupy
fixed
gross
sable
bold

All verbs are indicated in bold text. - Tüm fiiller koyu metinde gösterilir.

intense
deep

Her eyes, a deep blue, were quite impressive. - Onun koyu mavi gözleri oldukça etkileyiciydi.

crusted
thick

Her thick makeup is disgusting. - Onun koyu makyajı iğrençtir.

I love thick, creamy mushroom soup. - Koyu, kremalı mantar çorbası severim.

sombre
darkish
pea soupy
sad
dark, deep (color)
extreme, fervid, rabid, dyed-in-the-wool
stiff
dyed in the wool
tenebrous
thick (liquid)
somber
solid

Cheese is a solid food made from the milk of cows, goats, sheep, and other mammals. - Peynir, inek, keçi, koyun, ve diğer memelilerin sütlerinden yapılan bir katı gıdadır.

black

Tom always drinks his coffee black. - Tom her zaman kahvesini koyu içer.

Tom always dresses in black or some other dark color. - Tom her zaman siyah giyer ya da bir diğer koyu renk.

saturated
strong

I like my coffee strong. - Ben kahvemi koyu severim.

This coffee is too strong for me. - Bu kahve benim için çok koyu.

subfuse
abysmal
koyu (negatif)
(Fotoğrafçılık) dense
koyu kırmızı renk
crimson
koyu renkli
dusky
koyu (kahve)
strong
koyu (çay)
strong
koyu camgöbeği
(Bilgisayar) dark cyan
koyu deniz mavisi
(Bilgisayar) dark teal
koyu domates salçası
tomato paste
koyu eflatun
dark purple
koyu gri
dark gray
koyu gri
dark grey
koyu gölgeleme
(Bilgisayar) dark shading
koyu görüntü
(Bilgisayar) dark image
koyu kırmızı
garnet
koyu kırmızı renk
dark red
koyu lacivert
prussian blue
koyu mavi
navy blue
koyu mavi
paris blue
koyu mavi
ultramarine blue
koyu mavi
cyano
koyu mavi
ultramarine
koyu mavi
dark blue
koyu mor
dark purple
koyu mor
dark violet
koyu nokta
(Bilgisayar) bullet
koyu renk
dark colour

She likes to wear dark colours. - Koyu renk giymeyi sever.

koyu renk yazılmış
bold-faced
koyu renkli
ebony
koyu sarı
(Bilgisayar) dark yellow
koyu ve güzel (renk)
rich
koyu yeşil
dark green
koyu gri ve siyah arası renk
between dark gray and black colors
koyu kırmızı boya
lake
koyu sohbet
gabfestdeep talk
koyu akış
viscous flow
koyu amber renkli bal
(Arılık) dark amber honey
koyu asit
strong acid
koyu bal
(Arılık) dark honey
koyu barkod
(Bilgisayar) darker bar code
koyu bej
beige dark
koyu bir müslümandır
he is a strict moslem
koyu boya
heavy-bodied paint
koyu cahillik
crass ignorance
koyu dalgalı
(Bilgisayar) wave heavy
koyu dikey
(Bilgisayar) dark vertical
koyu esmer
Hispanic
koyu firuze
dark turquoise
koyu fuşya
dark fuchsia
koyu füme
smoky
koyu gri renkli
leaden
koyu gözlü
deep eyed
koyu ile açık arasında
(Sanat) halftone
koyu kahverengi
chocolate
koyu kahverengi
sienna
koyu kahverengi
vandyke brown
koyu kahverengi
deep brown
koyu kenarlık
(Bilgisayar) dark border
koyu kestane
auburn
koyu krema
custard
koyu kırmızı
claret
koyu leke
smutch
koyu meyveli
(Botanik, Bitkibilim) dark-fruited
koyu mineral
(Jeoloji) dark mineral
koyu nokta çizgi
(Bilgisayar) dot dash heavy
koyu noktalı
(Bilgisayar) dotted heavy
koyu portakal
dark orange
koyu renk
dark

He wore a dark sweater. - O koyu renkli bir kazak giymişti.

She likes to wear dark colours. - Koyu renk giymeyi sever.

koyu renk bir kravat gösterin lütfen
Please show me a tie in a solid color
koyu renk boya
impasto
koyu renk boyama
impasto
koyu renk boyamak
impaste
koyu renk ile yazılmış
bold face
koyu renk meşe
(Marangozluk) fumed oak
koyu renk saçlı
dark-haired
koyu renk yazılmış
bold
koyu renk yazılmış
bold face
koyu renk yazılmış
bold faced
koyu renkler
darks
koyu resim
(Bilgisayar) dark picture
koyu sarı
ocher
koyu sarı
amber
koyu sarı
ochre
koyu saç
darkhair
koyu saçlı
darkhaired
koyu sohbet
intimate talk
koyu sohbet
spirited conversation
koyu sohbet
deep conversation
koyu sohbet
intimate conversation
koyu sohbet
deep talk
koyu sohbet
intimate chat
koyu sohbete dalmak
move into deep conversation
koyu taraftar
rooter
koyu ten
dark skin
koyu tenli
dark-skinned
koyu uçuk yeşil
(Bilgisayar) dark chartreuse
koyu yatay
(Bilgisayar) dark horizontal
koyu yazı tonu
bold face
koyu yeşil
bottle green
koyu çikolata
dark chocolate
koyu çizgili
(Bilgisayar) dashed heavy
koyu çorba
potage
koyu çorba
thick soup
koyu şerbet
thick juice
koyu şerbet
syrup
koyu şerbet
sirup
koyu şerbet
(Ticaret) dark syrup
koyu şerbet sülfitleme
(Gıda,Teknik) thick juice sulphitation
koyu şimşek
(Meteoroloji) dark lightning
koyu şive
thick accent
koyu kırmızı
{s} crimson

I eat red (dark red; crimson) potatoes while drinking tea. - Çay içerken kırmızı ( koyu kırmızı; kıpkırmızı) patates yemeyi severim.

bej (koyu)
khaki
bej pantolon (koyu)
khakis
bej üniforma (koyu)
khakis
koyu kırmızı
deep red
koyu kırmızı
dark red
koyu renk
high colour
koyu renk
fuscous
koyu renk
intense colour
mürekkep balığından alınan koyu siyah boya
squid taken from the deep black paint
eet -koyu
(Bilgisayar) eet -dark
g e t -koyu
(Bilgisayar) g e t -dark
hrc-koyu
(Bilgisayar) hrc-dark
koyu esmer
{s} dusky
koyu esmer
dusk
koyu kırmızı
russet
koyu kırmızı
stammel
koyu kırmızı
carmine
koyu renk
jet
ret -koyu
(Bilgisayar) ret -dark
ritech -koyu
(Bilgisayar) ritech -dark
çok koyu basmak
overprint
çorba (koyu)
pottage
koyu
Избранное