korunak

listen to the pronunciation of korunak
Турецкий язык - Английский Язык
shelter, refuge
shelter, place of refuge, refuge
refuge
shelter

Tom has led a sheltered life. - Tom korunaklı bir hayat sürdü.

Animals in captivity live long, sheltered lives, whereas in the wild they are in constant danger of being eaten alive. - Esaret altındaki hayvanlar uzun, korunaklı, canlı yaşarlar, oysa vahşi halde onlar canlı olarak yenilme tehlikesindedirler.

Турецкий язык - Турецкий язык
Koruyan, esirgeyen, saklayan yer veya kimse: "Öyle bir savaştayım ki, sığınağı, korunağı yok."- T. Oflazoğlu
Sığınılan, saklanılan yapı, mağara gibi yer
Koruyan, esirgeyen, saklayan yer veya kimse
Korunma için yapılmış yer
Korunma için yapılmış yer; sığınılan, saklanılan yapı, mağara gibi yer
korunak
Избранное