Don't be afraid to make mistakes when speaking English.
- İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkmayın.
It's nothing, don't be afraid!
- Bu şey yok, korkmayın!
That boy could not enter for fear of the dog.
- O, köpeğin korkusundan giremedi.
They fear that he may be dead.
- Onun ölü olabileceğinden korkuyorlar.
My little brother says that he had a dreadful dream last night.
- Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.
He may dread to learn the results.
- O, sonuçları öğrenmeye korkabilir.