He who wants to travel the path of wisdom must not fear failure, for no matter how much progress he makes, his goal remains unattainably far off.
- Bilgelik yolunda yürümek isteyen hatadan korkmamalı, zira ne kadar çok gelişme yaparsa yapsın hiç önemi yok, onun amacı elde edilemeyecek kadar uzak kalır.
Only a fool doesn't fear the sea.
- Sadece bir aptal denizden korkmaz.
It will end well, never fear!
- İyi sona erecek, hiç korkma!
Don't be afraid to ask questions.
- Soru sormaktan korkma.
Don't be afraid to make mistakes when speaking English.
- İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkmayın.
Follow me and have no fear.
- Beni takip et ve korkma.
Do not kill Edward; it is good to fear.
- Edward'ı öldürme; korkmak iyidir.
I grew up, but I have not stopped fearing the dark.
- Büyümüştüm, ama karanlıktan korkmaktan vazgeçmedim
I don't want to be afraid of Tom anymore.
- Artık Tom'dan korkmak istemiyorum.
You don't have to be afraid.
- Korkmak zorunda değilsin.
Tom was too surprised to be scared.
- Tom korkmaktan çok şaşırdı.
We go to the cinema to be scared by watching horror movies.
- Korku filmlerini izleyip korkmak için sinemaya gidiyoruz.
I have never seen any reason to be frightened of the dark.
- Karanlıktan korkmak için bir neden göremiyorum.
Don't be afraid to make a mistake.
- Hatalar yapmaktan korkmayın.
Don't be afraid to make mistakes when speaking English.
- İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkmayın.
What do I have to be afraid of?
- Neyden korkmak zorundayım?
There's no reason to be afraid of Tom.
- Tom'dan korkmak için bir sebep yok.
I have never seen any reason to be frightened of the dark.
- Karanlıktan korkmak için bir neden göremiyorum.
She is on a diet for fear that she will put on weight.
- Kilo alacağı korkusuyla diyet yapıyor.
That boy could not enter for fear of the dog.
- O, köpeğin korkusundan giremedi.
Tom is too stupid to be scared.
- Tom korkmak için çok aptal.
We go to the cinema to be scared by watching horror movies.
- Korku filmlerini izleyip korkmak için sinemaya gidiyoruz.
I have never seen any reason to be frightened of the dark.
- Karanlıktan korkmak için bir neden göremiyorum.
It's normal to be scared. I'm scared too, you know.
- Korkmak normaldir. Bende korkarım, bilirsin.
There's no reason to be scared.
- Korkmak için hiçbir neden yok.
I don't want to be afraid of Tom anymore.
- Artık Tom'dan korkmak istemiyorum.
I wish you'd stop being afraid of me.
- Keşke benden korkmaktan vazgeçsen.
It's normal to be scared. I'm scared too, you know.
- Korkmak normaldir. Bende korkarım, bilirsin.
Tom is too stupid to be scared.
- Tom korkmak için çok aptal.
What do I have to be afraid of?
- Neyden korkmak zorundayım?
You don't have to be afraid.
- Korkmak zorunda değilsin.
A burnt child dreads fire.
- Yanmış bir çocuk ateşten korkar.
My little brother says that he had a dreadful dream last night.
- Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.
I don't want to be afraid of Tom anymore.
- Artık Tom'dan korkmak istemiyorum.
What do I have to be afraid of?
- Neyden korkmak zorundayım?