korkan

listen to the pronunciation of korkan
Турецкий язык - Английский Язык
afraid

You're not the only one who's afraid. - Korkan tek kişi sen değilsin.

There are people that are afraid of spiders. - Örümceklerden korkan insanlar var.

afraid of

Tom is the only boy Mary knows who is afraid of rabbits. - Tom Mary'nin tanıdığı tavşanlardan korkan tek çocuktu.

People who are afraid of making mistakes will make no progress in English conversation. - Hata yapmaktan korkan kişiler İngilizce konuşmada gelişme kaydedemez.

atremble
shy
phobe
frightened

He who is frightened of a sparrow will never sow barley. - Kuştan korkan darı ekmez.

scared
apprehensive
kork
be afraid

It's nothing, don't be afraid! - Bu şey yok, korkmayın!

Don't be afraid to make mistakes when speaking English. - İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkmayın.

kork
{f} fear

They fear that he may be dead. - Onun ölü olabileceğinden korkuyorlar.

She is on a diet for fear that she will put on weight. - Kilo alacağı korkusuyla diyet yapıyor.

kork
be afraid of
allah'tan korkan
godfearing
kork
{f} dread

He may dread to learn the results. - O, sonuçları öğrenmeye korkabilir.

My little brother says that he had a dreadful dream last night. - Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.

sesten korkan
jumpy
silâh sesinden korkan
gun shy
Немецкий Язык - Турецкий язык

Определение korkan в Немецкий Язык Турецкий язык словарь

Kork
cörk
Kork
şişe mantarı
Kork
[der] mantar; tıpa
Kork
e {kork} r mantar, tıpa
Kork
e. r. kork mantar, tıpa
Датский Язык - Турецкий язык

Определение korkan в Датский Язык Турецкий язык словарь

kork
cörk
korkan
Избранное