I think people who are always afraid are useless.
- Her zaman korkan insanların işe yaramaz olduğunu düşünüyorum.
There are people who are afraid of spiders.
- Örümceklerden korkan insanlar var.
Tom is the only boy Mary knows who is afraid of rabbits.
- Tom Mary'nin tanıdığı tavşanlardan korkan tek çocuktu.
You're not the only one who's afraid of heights.
- Yükseklikten korkan tek kişi sen değilsin.
He who is frightened of a sparrow will never sow barley.
- Kuştan korkan darı ekmez.
It's nothing, don't be afraid!
- Bu şey yok, korkmayın!
Don't be afraid of making mistakes.
- Hatalar yapmaktan korkmayın.
That boy could not enter for fear of the dog.
- O, köpeğin korkusundan giremedi.
They fear that he may be dead.
- Onun ölü olabileceğinden korkuyorlar.
Cats have a dread of water.
- Kedilerin su korkusu vardır.
My little brother says that he had a dreadful dream last night.
- Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.