Определение kopya в Турецкий язык Английский Язык словарь
- copy
The original and the copy are easily distinguished.
-Orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.
You have our permission to include our software on condition that you send us a copy of the final product.
-Nihayi ürünün bir kopyasını göndermek şartıyla bizim yazılımı dahil etmeniz için iznimiz var.
- replica
It really is a good replica.
-O gerçekten iyi bir kopyadır.
This is a replica of a dinosaur's egg.
-Bu bir dinozor yumurtasının bir kopyasıdır.
- transcript
- facsimile
- replication
- cribbing, copying, cheating
- double
- duplicate
Duplicate sentences are occasionally created on Tatoeba. The deduplication bot, Horus, generally takes care of them.
-Kopya cümleler bazen Tatoeba'da oluşturulur. Tekilleştirme robot, Horus, genellikle onlarla ilgilenir.
Send it in duplicate.
-Onu iki kopya halinde gönderin.
- cribbing
- 1.copy
- ditto
- copy, duplicate; (sınavda) cheating, cribbing
- manifold
- image
- spit
- (sınav) trot
- carbon copy
He's a carbon copy of his father.
-O, babasını kopyasıdır.
- printing out
- crib
- repro
Is it possible to reproduce 70 copies of your report which appeared in the November issue of The Network and distribute them to our agents?
-The Network'ün kasım meselesinde görünen raporunun 70 kopyasını üretmek ve onları ajanlarımıza dağıtmak mümkün mü?
- duplication
- exemplar
- likeness
- tracing
- repetition
- crib, pony
- transcription
- (Bilgisayar) copies
Is it possible to reproduce 70 copies of your report which appeared in the November issue of The Network and distribute them to our agents?
-The Network'ün kasım meselesinde görünen raporunun 70 kopyasını üretmek ve onları ajanlarımıza dağıtmak mümkün mü?
I had two copies of the book.
-Kitabın iki kopyasına sahiptim.
- picture
I will send you a copy of this picture as soon as I can.
-Elimden geldiğince kısa sürede sana bu resmin bir kopyasını göndereceğim.
I'll send you a copy of that picture as soon as possible.
-Mümkün olan en kısa zamanda size o resmin bir kopyasını göndereceğiz.
- (Bilgisayar) copy of
- (Tıp) clone
The army decided to clone hundreds of copies of the handsome, athletic man.
-Ordu yakışıklı, atletik adamın yüzlerce kopyasını klonlamaya karar verdi.
- reproduction
- redraft
- {i} carbon
He's a carbon copy of his father.
-O, babasını kopyasıdır.
- kopya etmek
- transcribe
- kopya çekmek
- {f} cheat
The boy was accused of cheating during the exam.
-Erkek çocuğu sınav esnasında kopya çekmekle suçlandı.
Tom was accused of cheating.
-Tom kopya çekmekle suçlandı.
- kopya etmek
- replicate
- kopya etmek
- trace over
- kopya kâğıdı
- tracing paper
- kopya çekmek
- (sınavda) cheat, crib
- kopya çekmek
- Copy, duplicate
- kopya defteri
- copybook
- kopya etme
- tracing
- kopya etmek
- to copy, reproduce
- kopya etmek
- copy
- kopya etmek
- to copy, to duplicate, to replicate, to trace
- kopya etmek
- trace
- kopya kalemi
- indelible pencil
- kopya kalemi
- stylus
- kopya kalemi
- copying pencil
- kopya kağıdı
- tissue
- kopya kâğıdı
- carbon
- kopya kâğıdı
- copying paper
- kopya kâğıdı
- tissue paper
- kopya kâğıdı
- printing out paper
- kopya kâğıdı
- carbon paper
- kopya makinesi
- tracer
- kopya makinesi
- copying machine
- kopya mürekkebi
- transfer ink
- kopya mürekkebi
- copying ink
- kopya sınaması
- duplication check
- kopya yordamı
- duplicate routine
- kopya çekmek
- crib
- kopya çekmek
- to cheat, to crib, to copy (from sb)
- kopya çekmek
- to crib, copy, cheat
- kopya çıkaran kimse
- copyist
- kopya çıkarma
- transfer
- kopya ışığı
- printing light
- korsan kopya
- (Bilgisayar,Kanun) pirated copy
- kontak kopya
- contact copy
- aynen kopya etmek
- pattern
- iki kopya
- duplicate
- ikinci kopya
- duplicate
- sabit kopya
- (Bilgisayar) hard copy
- yedek kopya
- security copy
- yedek kopya
- (Bilgisayar) backup
- yedek kopya
- (Bilgisayar) backup copy
- kopya çekmek
- copy
I would rather fail than copy.
-Kopya çekmektense başarısız olmayı tercih ederim.
- aynı kopya
- same copy
- kuru kopya
- xerox
- Kopye
- (Tıp) photogene
- aslının aynısı kopya
- true copy
- bileşik kopya
- combined print
- birinci kopya
- answer print
- bu sahte kopya
- It's a fake copy
- dizgi kopya ayaklığı
- copyholder
- dört kopya şeklinde
- in quadruplicate
- elektronik kopya
- electronic copy
- elektronik kopya
- (Bilgisayar) softcopy
- eleştirmene gönderilen kopya
- review copy
- eleştirmene gönderilen kopya
- reviewer's copy
- esas kopya
- original copy
- faks/kopya/tıpkı basım
- (Askeri) facsimile
- geçici kopya
- soft copy
- her birinden iki kopya rica ediyorum
- I would like two prints of each
- hızlı kopya
- (Bilgisayar) speed copy
- ince kopya kâğıdı
- flimsy
- karbon kopya
- carbon copy
- küçük kopya
- microcopy
- mektup kopya defteri
- (Ticaret) letter copying book
- orijinal kopya
- master copy
- pilot kopya
- pilot print
- taslak kopya
- (Askeri,Bilgisayar) draft copy
- temiz kopya
- fair copy
- temiz kopya
- clean copy
- temize çekilmiş kopya
- fair copy
- temize çekilmiş kopya
- clean copy
- yedek kopya comp
- backup copy
- yumuşak kopya
- soft copy
- örnek kopya
- specimen copy
- üç kopya
- triplicate
- üç kopya olarak
- in triplicate
Связанные Термины
Определение kopya в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- Bir sanat yapıtının ya da yazılı bir metnin taklidi
- Bir sanat eserinin veya yazılı bir metnin taklidi: "Edebiyatımız iptidai, resmimiz basit, felsefemiz kopya, okuma yazma bilmek bir irfan sayılıyor."- P. Safa
- Yazılı sınavda gizlice bakmak için hazırlanmış kâğıt
- Taklit edilmiş olan
- Bir sınavda soruları cevaplamak için başka birinden veya yerden gizli yoldan yararlanma
- Suret çıkarma işi
- Taklit edilmiş olan: "Hanımlar köşe minderinin sağ duvarındaki birkaç kopya resme daldılar."- H. E. Adıvar
- Bir sanat eserinin veya yazılı bir metnin taklidi
- eşlem
- kopya defteri
- Mektup kopyalarının çıkarıldığı ince yapraklı defter
- kopya kalemi
- Yazısı kopya kâğıdıyla birkaç kâğıda birden çıkan sert, mor renkli bir tür kalem
- kopya kağıdı
- Birkaç kopya çıkarmak için beyaz kâğıtların arasına konulan karbonlu kâğıt
- kopya mürekkebi
- Yazısı, üzerine konulan kâğıda ancak ıslatılınca çıkan mürekkep