Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.
- Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
He checked that all the doors were safely shut.
- Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.
Nobody can control us.
- Hiç kimse bizi kontrol edemez.
Inflation is getting out of control.
- Enflasyon kontrolün dışına çıkıyor.
Tom got a grip on his emotions.
- Tom duygularını kontrol altına aldı.
The pilot was having trouble controlling the aircraft.
- Pilot, uçağı kontrol ederken zorluk yaşadı.
How are you at controlling your temper?
- Öfkeni nasıl kontrol ediyorsun?
The group of noisy boys was getting out of hand.
- Gürültülü cocuklar kontrolden cıkıyordu.
The riot got out of hand.
- İsyan kontrolden çıktı.
Korea received an inspection from the International Atomic Energy Agency.
- Kore, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından kontrol edilmiştir.
Tom is checking ID's.
- Tom kimlikleri kontrol ediyor.
Why are you checking Mary's mailbox?
- Neden Mary'nin posta kutusunu kontrol ediyorsun?
The pilot was struggling to control the plane.
- Pilot uçağı kontrol etmek için mücadele ediyordu.
The pilot is battling for the control of the aircraft.
- Pilot, uçağın kontrolü için mücadele ediyor.
The puppets are controlled by wires.
- Kuklalar teller tarafından kontrol edilir.