He checked that all the doors were safely shut.
- Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.
The defenders checked the onslaught by the attackers.
- Savunucular saldırganlar tarafından yapılan saldırıyı kontrol etti.
I want to check it out.
- Bunu kontrol etmek istiyorum.
Should I go check it out?
- Onu kontrol etmeye gitmeli miyim?
Try to control yourselves.
- Kendinizi kontrol etmeye çalışın.
Try to control yourself.
- Kendinizi kontrol etmeye çalışın.
The next four to six weeks are crucial in controlling the massive Ebola outbreak.
- Önümüzdeki 4 ila 6 hafta, büyük Ebola salgınını kontrol etmekte çok önemlidir.
Would it be fair to say you have a problem controlling your anger?
- Öfkenizi kontrol etmekte bir sorununuzun olduğunu söylemek adil olur mu?
Tom wanted to hit Mary, but he controlled himself.
- Tom Mary'ye vurmak istedi ama kendini kontrol etti.
Tom controlled everything.
- Tom her şeyi kontrol etti.
Tom started the coffee brewing, then checked his email.
- Tom kahve demlemeye başladı, sonra epostasını kontrol etti.
The defenders checked the onslaught by the attackers.
- Savunucular saldırganlar tarafından yapılan saldırıyı kontrol etti.