He invited her to go to the concert.
- Onu konsere davet etti.
I had difficulty getting a ticket for the concert.
- Konser için bilet alırken zorlandım.
Tom hasn't missed any of Mary's concerts.
- Tom Mary'nin konserlerinden hiçbirini kaçırmadı.
Tom certainly had plenty of opportunities to go to concerts while he was in Boston.
- Tom Boston'da iken konserlere gitmek için kesinlikle çok fırsatı oldu.