They invite us to their conferences.
- Onlar bizi konferanslarına davet ediyor.
I'm sick of conferences these days.
- Bu günlerde konferanslardan bıktım.
His lectures are very long.
- Onun konferansları çok uzun.
Many of the students felt that the professor should have spent more time preparing his lectures.
- Öğrencilerden çoğu profesörün konferanslarını hazırlarken daha fazla zaman harcaması gerektiğini hissettiler.
She is working as a volunteer interpreter at the international conference.
- Uluslararası Konferansta gönüllü bir çevirmen olarak çalışıyor.
The conference will take place in Tokyo.
- Konferans Tokyo'da gerçekleşecek.
His lectures are very long.
- Onun konferansları çok uzun.
The lecture started on schedule.
- Konferans vaktinde başladı.