komik

listen to the pronunciation of komik
Турецкий язык - Английский Язык
funny

This dress may look funny, but I like it. - Bu elbise komik görünebilir ama onu seviyorum.

Dying is nothing. So start with living, it's less funny and it lasts longer. - Ölüm hiçbir şey. Bu yüzden yaşamla başla, daha az komik ve daha uzun sürer.

comic

I gave her a comic book to read. - Ona okumak için komik bir kitap verdim.

Everyone claims that it's harder to play comic roles than others, but that's not true at all. Doing a good job is always difficult, in any area. - Herkes komik roller oynamanın diğerlerinden daha zor olduğunu iddia ediyor fakat bu hiç doğru değil. Herhangi bir alanda, iyi bir iş yapmak her zaman zordur.

laughableness
derisive
zinger
hilarious

It was so hilarious that I snorted with laughter. - O o kadar komikti ki gülmekten homurdandım.

Tom thought it was hilarious. - Tom bunun komik olduğunu düşündü.

laughing

Tom looked so funny that I couldn't help laughing. - Tom o kadar komik görünüyordu ki gülmekten kendimi alamadım.

He looked so funny that I couldn't help laughing. - O o kadar komik görünüyordu ki gülmekten kendimi alamadım.

laugh

His story was so funny that everyone could not help laughing. - Onun hikayesi o kadar komikti ki gülmemek elimde değildi.

He was so funny at the party that I simply couldn't restrain my laughter. - O, partide o kadar komikti ki gerçekten gülmeme engel olamadım.

risible
funnyman
quizzical
rum
amusing

Ambiguous phrases in general lead to amusing interpretations. - Çok anlamlı sözcük grupları genelde komik çevirilere neden olur.

Drunkards are often quite amusing. - Ayyaşlar genellikle oldukça komiktirler.

jesting
comical
jocose
burlesque
rich
Gilbertian
comical, funny
droll
humorous

His behavior at the party was so humorous that I could not help laughing. - Onun partideki davranışı o kadar komikti ki kendimi gülmekten alamadım.

comedian

This comedian isn't funny at all. - Bu komedyen hiç komik değil.

He's not a very funny comedian. - O çok komik bir komedyen değil.

ridiculous

That's the most ridiculous thing I've ever heard. - O şimdiye kadar duyduğun en komik şey.

I probably sound ridiculous. - Muhtemelen komik görünüyorum.

comic, comical; funny; ridiculous; comic, comedian
farcical
ludicrous

This is beyond ludicrous. - Komik ötesi bir durum.

comedian, comic
rummy
laughable
clownish
waggish
funnily
zany
grotesque
çok komik
very funny

Her hat looked very funny. - Onun şapkası çok komik görünüyordu.

That comedian is very funny. - O komedyen çok komik.

komik bir şekilde
ridiculously
komik olaylar
comedy
komik duruma düşmek
be a laughing stock
komik duruma düşmek
be ridiculed
komik duruma düşmek
be laughed at
komik kız
funny girl
komik olan nedir
What is the funny

if somebodys laughing and if you dont knowe what is the funny, you ask this.

Komik ihtiyar bunak
Pantaloon
komik bir biçimde
comedically
komik bir halde
ludicrously
komik biçimde
comically
komik degilsin
you are funny
komik derecede hassaslık
sloppiness
komik duruma düşme korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) katagelophobia
komik hata
howler
komik kimse
comedian
komik kitap
comic book
komik lâf
funnies
komik mimikler yapmak
mug
komik olarak
comically
komik olmak
be a howler
komik oyun senaristi
gagman
komik oyun senaristi
gagwriter
komik oyun senaristi
gagster
komik söz
gag
komik taklidini yapmak
sendup
komik taklidini yapmak
travesty
komik taklit
parody
komik tip
panic
komik tip
scream
komik ve anlamsız benzetme
(Sanat) grotesquery
son derece komik
(Argo) killing
taklit (komik)
takeoff
biraz komik
it’s a bit rich
dilde yapılan aptalca veya komik hata
Irish bull
hiç de komik değil
no jesting matter
ingilizce komik öyküler
english humorous stories
kendini komik duruma düşürmek
make oneself ridiculous
o çok komik
That's funny
resimli komik hikaye
comic strip
son derece komik bir şekilde
killingly
son derece komik bir şekilde
sidesplittingly
yarı ciddi yarı komik
serio comic
çabuk söylenen komik şarkı sözleri
patter
çok komik
sidesplitting
çok komik
killingly funny
çok komik
splitting
çok komik
priceless
çok komik
screamingly funny
çok komik
screaming
çok komik
killing
çok komik durum
screamer
çok komik olmak
be a perfect scream
çok komik şey
panic
çok komik şey
scream
Турецкий язык - Турецкий язык
Güldürülerde oynayan oyuncu: "Perde kapanınca komiğin başarısı uzun uzun alkışlandı."- N. Cumalı
Güldürülerde oynayan oyuncu
Gülme duygusu uyandıran, güldürücü, gülünç
Gülme duygusu uyandıran, güldürücü, gülünç: "Komik yapılı bir tiyatro mareşaline benziyor."- A. Gündüz
komik
Избранное