Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

kokma

listen to the pronunciation of kokma
Турецкий язык - Английский Язык
putrefaction
smelling
kokmak
smell

I don't want to smell like cigarette smoke. - Sigara dumanı gibi kokmak istemiyorum.

kok
{i} coke

Coal, charcoal, coal coke and petroleum coke are used as fuels. - Kömür, mangal kömürü, kok kömürü ve petrol koku yakıt olarak kullanılmaktadır.

kokmak
{f} stink
kok
(Gıda) cocci
kok
(Gıda) coccus
kokmak
putrefy
kokmak
smelled
kokmak
(Gıda) smel
kok
{f} smell

The girl is smelling the flowers. - Kız çiçekleri kokluyor.

Jazz isn't dead, it just smells funny. - Caz ölmedi, sadece komik kokuyor.

kok
reek

When he came and found me, his whole body reeked of alcohol. - O geldiğinde ve beni bulduğunda, onun bütün vücudu alkol kokuyordu.

Her breath reeks of alcohol. - Onun nefesi alkol kokuyor.

kok
{f} smelled

The last time that I smelled something similar to this tea was in the giraffe house at the zoo. - Bu çaya benzer bir şeyin kokusunu son kez hayvanat bahçesinde zürafa evinde kokladım.

The room smelled like someone had been smoking. - Oda sanki birisi sigara içiyormuş gibi kokuyordu.

kok
{f} smelling

Keep a box of baking soda in the fridge to keep it smelling clean. - Onu temiz kokulu tutmak için buzdolabında bir kutu kabartma tozu tut.

Mary is smelling the flowers. - Mary çiçekleri kokluyor.

kok
{f} smelt

Sami's dog smelt something. - Sami'nin köpeği bir şeyi kokluyor.

Sami's cigarettes smelt like marijuana. - Sami'nin sigaraları marihuana gibi kokuyordu.

kokmak
go bad
kokmak
smack of
kokmak
pong
kokmak
to smell; to smell of; to go bad, to smell; to stink, to pong
kokmak
addle
kokmak
savor of
kokmak
reek
kokmak
fester
kokmak
to smell, have a smell
kokmak
to show signs of, reek of, be redolent with
kokmak
to stink, have a bad smell
küf kokma
frowziness
misk gibi kokma durumu
muskiness
Турецкий язык - Турецкий язык
Kokmak işi
kokmak
Koku çıkarmak: "Her gelişinde üzeri yabancı lavantalar kokuyor."- H. R. Gürpınar. Çürüyüp bozularak kötü bir koku çıkarmak, kokuşmak
Kok
kok kömürü
Kokmak
(Osmanlı Dönemi) TADAVVU'
Kokmak
(Osmanlı Dönemi) HANEZ
Kokmak
(Osmanlı Dönemi) DEFR
Kokmak
(Osmanlı Dönemi) ATAN
Kokmak
(Osmanlı Dönemi) TEASSÜS
Kokmak
(Osmanlı Dönemi) FEVH
Kokmak
(Osmanlı Dönemi) SEAT
kok
Maden kömürünün damıtılmasıyla elde edilen, birleşiminde kömürden çok daha az oranda uçucu madde bulunan katı yakıt, kok kömürü
kokmak
Olacağıyla ilgili belirtiler göstermek, olacağı hissedilmek
kokmak
Koklamak
kokmak
Çürüyüp bozularak kötü bir koku çıkarmak, kokuşmak
kokmak
Koku çıkarmak