maymunlar kötü kokar.
His clothes always smell bad.
- Onun elbiseleri her zaman kötü kokar.
Ew! My uncle's basement smells of skunk!
- Iy! Amcamın bodrumu kokarca gibi kokuyor!
Coal, charcoal, coal coke and petroleum coke are used as fuels.
- Kömür, mangal kömürü, kok kömürü ve petrol koku yakıt olarak kullanılmaktadır.
Jazz isn't dead, it just smells funny.
- Caz ölmedi, sadece komik kokuyor.
The weasel is noted for its bad smell.
- Sansar kötü kokusuyla bilinir.
Her breath reeks of alcohol.
- Onun nefesi alkol kokuyor.
When he came and found me, his whole body reeked of alcohol.
- O geldiğinde ve beni bulduğunda, onun bütün vücudu alkol kokuyordu.
It smelled really good.
- Gerçekten güzel koktu.
The room smelled like someone had been smoking.
- Oda sanki birisi sigara içiyormuş gibi kokuyordu.
The girl is smelling the flowers.
- Kız çiçekleri kokluyor.
Tom certainly came out of that mess smelling like a rose.
- Tom o karışıklıktan bir gül gibi kokarak çıktı.
Sami's dog smelt something.
- Sami'nin köpeği bir şeyi kokluyor.
The instant he opened the door, he smelt something burning.
- O, kapıyı açar açmaz yanan bir şeyin kokusunu aldı.
When an organization or state fails, it is the leadership that is the root cause.