Tabak çanak yemek pişirirken ya da yerken kullandığımız eşyalardır.
- Das Geschirr sind die Geräte und Gefäße, die man zum Kochen und Essen benutzt.
Oğlum, tabi ki evlenmen gerekiyor. Kim sana yemek pişirecek?
- Natürlich musst du mal heiraten, mein Sohn. Wer wird für dich kochen?
Bir yüz çıbanım var.Bir burun deliğinin arkasında acılı bir yumru var.
- I have a facial boil. There's a painful lump at the back of one nostril.
İzlenen demlik asla kaynamaz.
- A watched pot never boils.
Kestaneler en azından on beş dakika kaynamalı.
- Chestnuts have to be boiled for at least fifteen minutes.
Su kaynatman gerekebilir.
- You may need to boil water.
Italya'nın Reggio Emilia kasabasında istakozları kaynatmak yasa dışıdır.
- Boiling lobsters is illegal in the town of Reggio Emilia, Italy.
Italya'nın Reggio Emilia kasabasında istakozları kaynatmak yasa dışıdır.
- Boiling lobsters is illegal in the town of Reggio Emilia, Italy.
Suyu kaynatmak sadece üç dakika sürer.
- It takes only three minutes for the water to boil.
I helped my mother with the cooking.
- Ich habe meiner Mutter beim Kochen geholfen.
Salt is necessary for cooking.
- Salz ist notwendig zum Kochen.
I'm not willing to cook dinner for twenty people.
- Ich bin nicht bereit, für zwanzig Leute Abendessen zu kochen.
She will have to cook for everyone.
- Sie wird für alle kochen müssen.