He proved to be an ideal husband.
- İdeal bir koca olduğunu ispat etti.
It appears that my husband is cheating on me with my friend. I want to tell her: You thieving cat!.
- Bana öyle geliyor ki kocam beni arkadaşımla aldatıyor.Ona söylemek istiyorum:Sen kedi çalıyorsun!.
She lives alone in a house of enormous dimensions.
- Kocaman bir evde yalnız yaşıyor.
The elephant is an enormous creature.
- Fil kocaman bir yaratıktır.
Seen from the sky, the river looked like a huge snake.
- Gökyüzünden bakıldığında, nehir kocaman bir yılan gibi görünüyordu.
The lion opened its huge mouth and roared.
- Aslan kocaman ağzını açtı ve kükredi.
The priest pronounced them man and wife.
- Rahip onları koca ve karı ilan etti.
They pretend to be man and wife.
- Onlar karı kocaymış gibi davranıyorlar.
The universe is a large school.
- Evren kocaman bir okul.
I saw a large snake today.
- Bugün kocaman bir yılan gördüm.
A tiny spark may become a great flame.
- Cılız bir kıvılcım kocaman bir aleve dönüşebilir.
Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.
- Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.
I've got a big week ahead of me.
- Önümde koca bir haftam var.
Tom is quite big-headed.
- Tom oldukça koca kafalıdır.
That's an old wives' tale.
- Bu bir kocakarı masalı.
Mary complained about her husband again - the same old story.
- Mary kocası hakkında yine yakındı - aynı eski hikaye.
Mary's hubby is chubby.
- Mary'nin kocası tombul.
My hubby and I used to go mountain climbing together.
- Kocam ve ben birlikte dağ tırmanışına giderdik.
A widow is a woman whose spouse has died.
- Dul kocası ölmüş bir kadındır.