Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir.
- Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.
Sibirya Demiryolu, dünyadaki bir defada en uzun ve en iyi bilinen demiryoludur.
- The Siberian Railway is at once the longest and best known railway in the world.
Nereye gittiğimizi bilmek için bazen geriye bakmalıyız.
- Sometimes we need to look back to know where we are going to.
Bilişimsel dil bilimi eğitimi yapmak için çeşitli dilleri bilmek gerekli, ancak, insan bilgisayarların kullanımı da bilmelidir.
- In order to study computational linguistics it's necessary to know various languages, however, one also has to be familiar with the use of computers.
Tom Mary'yi daha iyi tanımak istiyor.
- Tom wants to get to know Mary better.
Bir insanı tanımak için, onunla sadece bir hafta seyahat etmelisin.
- In order to know a man, you have only to travel with him a week.
Formülleri ezberlemek yeterli değil. Onların nasıl kullanılacağını bilmen gerek.
- It's not enough to memorize the formulas. You need to know how to use them.
Yeni kelimeler ezberlemek için iyi bir yol biliyor musunuz?
- Do you know a good way to memorize new vocabulary?
Madonna Japonya'da her lise öğrencisi tarafından bilinmektedir.
- Madonna is known to every high school student in Japan.
Onun adı bu kasabada herkesçe bilinmektedir.
- His name is known to everyone in this town.
Bir sosyete moda toplumda iyi tanınan ve sosyal faaliyetlere ve eğlenceye düşkün bir kişidir.
- A socialite is a person who is well known in fashionable society and is fond of social activities and entertainment.
Sami iyi tanınan bir avukat tuttu.
- Sami hired a well known attorney.
Mahjong oynamayı biliyor musun?
- Do you know how to play mahjong?
Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.
- Although Go is probably the most popular Japanese game in my country, at most only a few university students know it.
Onların kızgın olduğunu anlamak için Fransızca anlamama gerek yoktu.
- I didn't need to understand French to know that they were angry.
Onu sevip sevmediğimi anlamak için onu yeterince iyi tanımıyorum.
- I don't know Tom well enough to know whether I like him or not.
Seni güvende olacağın bir yere götürmek istiyorum.
- I want to get you someplace where I know you'll be safe.
O hem Hindistan'da hem de Çin'de iyi tanınmaktadır.
- She is well known in both India and China.
O hem Japonya'da hem de Amerika'da iyi tanınmaktadır.
- She is well known both in Japan and in America.
Tom'un seni görmekten hoşlanacağını biliyorum.
- I know Tom would love to see you.
Seni ne kadar görmek istediğimi bilmiyorsun.
- You don't know how bad I want to see you.
Leyla uzun süre yaşamak zorunda olmadığını biliyor.
- Layla knows she hasn't got long to live.
Tom yaşamak için uzun zamanı olmadığını biliyor.
- Tom knows he doesn't have long to live.
San Fransisko, sisi ve diğer şeylerin arasında tepeleri ile ünlüdür.
- San Francisco is known for its fog and its hills among other things.
Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez.
- The past can only be known, not changed. The future can only be changed, not known.
Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.
- Football is the most known sport in the world.
Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.
- I know that you're a teacher.
Mahjong oynamayı biliyor musun?
- Do you know how to play mahjong?
Bazı tilkilerin bu dağda yaşadığını biliyor muydun?
- Did you know that some foxes lived on this mountain?
Onlar, Tom'un gençliğinde hangi zorlukları yaşadığını bilmiyorlar.
- They don't know what difficulties Tom went through in his youth.
Tom, Mary'nin yaz tatilini nerede geçirmek istediğini bilmiyordu.
- Tom didn't know where Mary wanted to spend her summer vacation.
Tom, Mary'nin yaz tatilini nerede geçirmek istediği bilmiyor.
- Tom doesn't know where Mary wants to spend her summer vacation.
Brezilya edebiyatındaki en tanınmış kitaplardan biri.
- It's one of the best known books in Brazilian literature.
O, ülkemizde iyi tanınmıştır.
- He is well known in our country.
I know your mother, but I’ve never met your father.
I won’t lend you any money. You would never pay me back; I know you.
And Adam knew Eve his wife; and she conceived, and bare Cain, and said, I have gotten a man from the LORD.
She knows chemistry better than anybody else.
Do you know that Michelle and Jack are getting divorced? ― Yes, I know.
That's what I want to know.
- That is what I want to know.
I am glad to know you.
- I'm glad to know you.
... is the most power force known to man. At seven percent a year growth, a quantity doubles ...
... He will be well known to you as with a background in print ...