These are very old books.
- Bunlar çok eski kitaplar.
This is a good book, but that one is better.
- Bu iyi bir kitaptır ama şu daha iyidir.
Books are made out of paper.
- Kitaplar kağıttan yapılırlar.
Books are the paper memory of mankind.
- Kitaplar insanlığın kağıt hafızasıdır.
For the time being I want to work at that bookstore.
- Ben şimdilik o kitapçıda çalışmak istiyorum.
This book is one of the poet's best works.
- Bu kitap şairin en iyi eserlerinden biridir.
This book comes in two volumes.
- Bu kitap iki cilt halinde geliyor.
She's also writing a book.
- O da bir kitap yazıyor.
He's writing a book now.
- O şimdi bir kitap yazıyor.
Is there an English-Japanese dictionary on the bookshelf?
- Kitaplıkta İngilizce-Japonca bir sözlük var mı?
We arrived at that plan out of pure desperation, but the book sold well.
- Umutsuzluktan dolayı o plana vardık fakat kitap iyi sattı.