This is a good book, but that one is better.
- Bu iyi bir kitaptır ama şu daha iyidir.
My father told me not to read a book in my bed.
- Babam yatakta kitap okumamamı söyledi.
Tom has written a very good paper on the production of rubber.
- Tom lastik üretimi üzerine çok iyi bir kitap yazdı.
Books are made out of paper.
- Kitaplar kağıttan yapılırlar.
For the time being I want to work at that bookstore.
- Ben şimdilik o kitapçıda çalışmak istiyorum.
Were I free from work, I could read these books.
- İşim olmasa, bu kitapları okuyabilirim.
This book comes in two volumes.
- Bu kitap iki cilt halinde geliyor.
He's writing a book now.
- O şimdi bir kitap yazıyor.
I'm now busy writing a book.
- Şimdi bir kitap yazmakla meşgulüm.
I paid five dollars for the book.
- Kitap için beş dolar ödedim.
Is there an English-Japanese dictionary on the bookshelf?
- Kitaplıkta İngilizce-Japonca bir sözlük var mı?