Her türlü zamanımız var.
- We have all kinds of time.
Bu mağaza her türlü yabancı dil dergilerine sahiptir.
- This shop has all kinds of foreign-language magazines.
Ne çeşit kadın olduğumu düşünüyorsun?
- What kind of woman do you think I am?
Bu gölde çeşitli balıklar var.
- This lake abounds in various kinds of fish.
Onu kibar olduğu için değil ama onurlu olduğu için seviyorum.
- I like him not because he is kind but because he is honest.
O bugün kibarlaşıyor.
- He is being kind today.
Aynı cinsten bir şey söylemedim.
- I said nothing of the kind.
Bu ne cins bir köpek?
- What kind of dog is this?
Sizin hangi tür şarabınız var?
- What kind of wine do you have?
Kaplan çok vahşi bir hayvan türüdür.
- A tiger is a very ferocious kind of animal.
Bana biraz ödünç para verecek kadar nazikti.
- He was kind enough to lend me some money.
Korkutmamak için onunla nazik şekilde konuştum.
- I spoke to him kindly so as not to frighten him.
Ben senin iyiliğin için ne kadar teşekkür etsem azdır.
- I can't thank you enough for your kindness.
Bana iyi bir tavsiye verecek kadar nazikti.
- She was kind enough to give me good advice.
Tom'un yardımsever bir kalbi var.
- Tom has a kind heart.
Bildiğim kadarıyla kendisi yardımsever bir kız.
- As far as I know, she is a kind girl.
Kız kardeşim çocuklara karşı iyi kalplidir.
- My sister is kind to children.
Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.
- Be the kindhearted man you always were.
Müşfik bir kalbi var.
- She has a kind heart.
Ann'in müşfik bir kalbi var.
- Ann has a kind heart.
Yaşadığı sürece onun iyilikseverliğini unutmadı.
- She did not forget his kindness as long as she lived.
Bir taraftan o herkese naziktir fakat diğer taraftan çok fazla içtenlikle davranmaz.
- On the one hand he is kind to everyone, but on the other hand he never behaves with too much familiarity.
Tavsiyen ve nezaketin için içten minnettarım.
- I deeply appreciate your advice and kindness.
Leyla nazik, tatlı ve sevecendi.
- Layla was kind, sweet, and caring.
Her tip kitabı okurum.
- I read all kinds of books.
Tom kesinlikle sözünden dönecek bir insan tipi gibi görünmüyor.
- Tom certainly doesn't seem like the kind of person that would back down.
Bizi davet etmeniz büyük incelikti.
- It was kind of you to invite us.
Bana yardım etmen incelikti.
- It was kind of you to help me.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Kız kardeşim çocuklara karşı iyi kalplidir.
- My sister is kind to children.
Atlet her türlü sporda yükseldi.
- The athlete excelled in all kinds of sports.
Her türlü zamanımız var.
- We have all kinds of time.
Özür dilerim. Aynı şekilde sana geri ödeyeceğim.
- I'm sorry, I'll pay you back in kind.
Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.
- Be the kindhearted man you always were.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Bu tür şey olduğunda, Tom bundan hoşlanmıyor.
- Tom doesn't like it when this kind of stuff happens.
Mary hoşlandığım kadın türüdür.
- Mary is the kind of woman I like.
After shooting Joan to death, he'd gone home and killed himself, leaving behind a wife and young daughter. And a written confession that sounded all kinds of crazy.
He irons his clothes how?! That's crazy! Well, I guess it takes all kinds.
I got my traps out of the canoe and made me a nice camp in the thick woods. I made a kind of a tent out of my blankets to put my things under so the rain couldn't get at them.
why haue ye slayne my houndes said syr gauayne, for they dyd but their kynde .
This is a strange kind of tobacco.
The years have been kind to Richard Gere, he ages well.
... you can build more kinds of atoms. ...
... When we do some of these other kinds of things like automated ...