Bu gölde çeşitli balıklar var.
- This lake abounds in various kinds of fish.
Ne çeşit kadın olduğumu düşünüyorsun?
- What kind of woman do you think I am?
Sen gerçekten çok kibarsın.
- You're really too kind.
Mary Bill'in kibarlığını doğal karşılıyor.
- Mary takes Bill's kindness for granted.
Bu cins bir ağacı daha önce hiç görmedim.
- I've never seen that kind of tree before.
Aynı cinsten bir şey söylemedim.
- I said nothing of the kind.
Sporun her türünü sever.
- He likes all kinds of sports.
Ne tür müzik seversin?
- What kind of music do you like?
Onun nazik olduğunu söyledin ve o öyle.
- You said she was kind and so she is.
Yaşlı adam çok nazik.
- The old man is very kind.
İyiliğin için sana derinden minnettarım.
- I am deeply grateful to you for your kindness.
Bana iyi bir tavsiye verecek kadar nazikti.
- She was kind enough to give me good advice.
Bildiğim kadarıyla kendisi yardımsever bir kız.
- As far as I know, she is a kind girl.
Tom'un yardımsever bir kalbi var.
- Tom has a kind heart.
Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.
- Be the kindhearted man you always were.
Kız kardeşim çocuklara karşı iyi kalplidir.
- My sister is kind to children.
Ann'in müşfik bir kalbi var.
- Ann has a kind heart.
Müşfik bir kalbi var.
- She has a kind heart.
Yaşadığı sürece onun iyilikseverliğini unutmadı.
- She did not forget his kindness as long as she lived.
Bir taraftan o herkese naziktir fakat diğer taraftan çok fazla içtenlikle davranmaz.
- On the one hand he is kind to everyone, but on the other hand he never behaves with too much familiarity.
Tavsiyen ve nezaketin için içten minnettarım.
- I deeply appreciate your advice and kindness.
Bana yardım etmen incelikti.
- It was kind of you to help me.
Bana yerinizi vermeniz büyük incelik.
- It is very kind of you to give me your seat.
Leyla nazik, tatlı ve sevecendi.
- Layla was kind, sweet, and caring.
Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.
- Be the kindhearted man you always were.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Her tip kitabı okurum.
- I read all kinds of books.
Tom kesinlikle sözünden dönecek bir insan tipi gibi görünmüyor.
- Tom certainly doesn't seem like the kind of person that would back down.
Özür dilerim. Aynı şekilde sana geri ödeyeceğim.
- I'm sorry, I'll pay you back in kind.
Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.
- Be the kindhearted man you always were.
Kız kardeşim çocuklara karşı iyi kalplidir.
- My sister is kind to children.
Tom'un bestelediği müzik türünden hoşlanıyorum.
- I like the kind of music Tom composes.
Tom Mary'ye ne tür filmlerden hoşlandığını sordu.
- Tom asked Mary what kind of movies she liked.
Tavsiyen ve nezaketin için içten minnettarım.
- I deeply appreciate your advice and kindness.
Ben senin nezaketini asla unutmayacağım.
- I will never forget your kindness.
Yaşadığı sürece onun iyilikseverliğini unutmadı.
- She did not forget his kindness as long as she lived.
Onlar komşularına hep iyilikte bulunurlar.
- They always extend kindness to their neighbors.
Tom ve Mary'nin bir çeşit sorunları var gibi görünüyor.
- Tom and Mary seem to be in some kind of trouble.
Tom yorgun gibi, eve gitmek istiyor.
- Tom is kind of tired. He wants to go home.
Tom'un partiye gelmeyeceğini az çok umuyorum.
- I'm kind of hoping Tom doesn't come to the party.
Tom Mary'nin az çok sevimli olduğunu düşünüyor.
- Tom thinks Mary is kind of cute.
Tom adeta tüyler ürpertici.
- Tom is kind of creepy.
O, nazikçe bana yolu gösterdi.
- She kindly showed me the way.
Benimle nazikçe konuştu.
- He spoke kindly with me.
Özür dilerim. Aynı şekilde sana geri ödeyeceğim.
- I'm sorry, I'll pay you back in kind.
O beni nezaketle eve götürdü.
- She kindly gave me a ride home.
Ucuz bir restoranda sıradan bir akşam yemeği yedik.
- We had a dinner of a kind at the cheap restaurant.
Şitaki bir çeşit mantardır.
- A shiitake is a kind of mushroom.
Lütfen emniyet kemerinizi takınız ve sigara içmekten uzak durunuz.
- Please fasten your seat belts, and kindly refrain from smoking.
Lütfen kendi işine bak.
- Kindly mind your own business.
Tom soruyu kibarca yanıtladı.
- Tom kindly answered the question.
Kibarca bana şehri gezdirdi.
- She kindly showed me around the city.
Ne çeşit kadın olduğumu düşünüyorsun?
- What kind of woman do you think I am?
Tom ne çeşit bir kameraya sahiptir?
- What kind of camera does Tom own?
Anaokulu çocukları parkta el ele yürüyordu.
- The kindergarten children were walking hand in hand in the park.
Anaokulu çocukları Tom ve arkadaşlarının yaptığından daha iyi hareket eder.
- Kindergarten children act better than Tom and his friends do.
Bu mağaza her türlü yabancı dil dergilerine sahiptir.
- This shop has all kinds of foreign-language magazines.
Her türlü insanla bağlantı kurar.
- He comes into contact with all kinds of people.
Aceleciliği ve sabırsızlığı hoş karşılamam.
- I don't take kindly to pushiness or impatience.
Bizim öğretmenimiz hem sert hem de yumuşak huyludur.
- Our teacher is at once stern and kindly.
I got my traps out of the canoe and made me a nice camp in the thick woods. I made a kind of a tent out of my blankets to put my things under so the rain couldn't get at them.
why haue ye slayne my houndes said syr gauayne, for they dyd but their kynde .
This is a strange kind of tobacco.
The years have been kind to Richard Gere, he ages well.
That's the right answer, kind of.
I made some donations to the charity, not in money, but in kind, such as non-perishable food.
The pay is OK, but the real attraction is all the benefits in kind.
I kissed him, and he responded in kind and kissed me back.
Free guarana soda from 2pm on is just one of the many in-kind benefits for employees here.
Elmo looked upon his only granddaughter with kindliness, and often relented to her demands for chocolate.
A kindly old man sits on the park bench every afternoon feeding pigeons.
Kindly move your car out of the front yard.
Aunt Daisy didn't take it kindly when we forgot her anniversary.
All floor traders are of a kind and most burn out by their late thirties.
I thought he was kinda cute.
- I thought he was kind of cute.
... them the kind of preventive care that will ultimately save money through the ' throughout ...
... seems like your theory kind of puts ...