People established churches and schools there.
- İnsanlar orada kiliseler ve okullar kurdu.
I don't feel well in churches.
- Kiliselerde kendimi iyi hissetmiyorum.
Even people who don't believe in the Catholic church venerate the Pope as a symbolic leader.
- Katolik kilisesine inanmayan insanlar bile Papa'ya sembolik bir lider olarak saygı duyuyorlar.
I go to church every Sunday.
- Her pazar kiliseye giderim.
They are the boys of the parish.
- Onlar kilisenin çocukları.