ki onu

listen to the pronunciation of ki onu
Турецкий язык - Английский Язык
which

Frustrated with the European languages, which he considered too boring, Christopher Columbus invented Columbian, a language so complicated that only he could speak it. - Çok sıkıcı olduğunu düşündüğü Avrupa dillerinden sinirlenen Christopher Columbus Columbian dilini icat etti, öyle karmaşık bir dildi ki onu sadece o konuşabildi.

My grandfather is so fond of reading that not a day passes in which he doesn't open a book. - Babam okumaya o kadar düşkündür ki onun kitap açmadığı bir gün geçmez.

who

It was so foggy I couldn't tell who it was. - O kadar sisliydi ki onun kim olduğunu söyleyemedim.

Yesterday I ran into Yamada, whom I hadn't seen in years. - Dün Yamada'ya rastladım, ki onu yıllardır görmemiştim.

that

That was so good a book that I read it three times. - O kadar iyi bir kitap ki onu üç kez okudum.

That guitar is so expensive that I can't buy it. - O gitar o kadar pahalı ki onu satın alamam.

whom

Yesterday I ran into Yamada, whom I hadn't seen in years. - Dün Yamada'ya rastladım, ki onu yıllardır görmemiştim.

ki o
who
ki o
that

My brother was so absorbed in reading that he did not notice me when I entered the room. - Erkek kardeşim okumaya öylesine dalmıştı ki odaya girdiğimde beni farketmedi.

I regret to say that he is ill in bed. - Ne yazık ki o yatakta hastaydı.

ki o
which

Frustrated with the European languages, which he considered too boring, Christopher Columbus invented Columbian, a language so complicated that only he could speak it. - Çok sıkıcı olduğunu düşündüğü Avrupa dillerinden sinirlenen Christopher Columbus Columbian dilini icat etti, öyle karmaşık bir dildi ki onu sadece o konuşabildi.

She sang a song, the title of which I did not know. - O bir şarkı söyledi, ki onun adını bilmiyordum.

ki onu
Избранное