My father is so old that he can't work.
- Babam o kadar yaşlıdır ki o çalışamaz.
I regret to say that he is ill in bed.
- Ne yazık ki o yatakta hastaydı.
She sang a song, the title of which I did not know.
- O bir şarkı söyledi, ki onun adını bilmiyordum.
Frustrated with the European languages, which he considered too boring, Christopher Columbus invented Columbian, a language so complicated that only he could speak it.
- Çok sıkıcı olduğunu düşündüğü Avrupa dillerinden sinirlenen Christopher Columbus Columbian dilini icat etti, öyle karmaşık bir dildi ki onu sadece o konuşabildi.