In both appearance and personality, Tom is exactly like his father.
- Hem görünüm hem de kişilik olarak, Tom tam olarak babasına benziyor.
Yoshio resembles his mother in personality and his father in appearance.
- Yoshio kişilik olarak annesine ve görünüş olarak babasına benziyor.
Dreams are the touchstones of our characters.
- Hayaller kişiliklerimizin mihenktaşıdır.
He's a man of very good character.
- O çok iyi kişilikli bir adamdır.
There was room for one person in the car.
- Arabada bir kişilik yer vardı.
The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities.
- Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
The only room available is a double.
- Mevcut tek oda iki kişiliktir.
I'd like to book a double room.
- İki kişilik bir oda ayırtmak istiyorum.
çift kişilikli olduğu için ne zaman ne yapacağını kestiremiyordum.
Charles Lindbergh made the first solo flight across the Atlantic Ocean in 1927.
- Charles Lindbergh, Atlantik Okyanusu'nda, 1927 yılında ilk tek kişilik uçuşunu yaptı.
Would you like a single room?
- Tek kişilik bir oda ister misin?
A single room with bath, please.
- Tek kişilik banyolu ada, lütfen.
I'd like to have a single room with a bath for two nights.
- İki gece için banyolu tek kişilik bir oda istiyorum.
Would you like a single room?
- Tek kişilik bir oda ister misin?
Do you want a single room?
- Tek kişilik oda istiyor musunuz?
I'd like to reserve a single room.
- Tek kişilik oda rezervasyonu yaptırmak istiyorum.
We'd like a double room with bath.
- Banyosu olan çift kişilik bir oda istiyoruz.
I'd like a double room.
- Çift kişilik bir oda rica ediyorum.