This site contains content not suitable for persons under the age of 18.
- Bu site 18 yaşın altındaki kişiler için uygun olmayan içerik içeriyor.
We tried our best to find the missing persons.
- Biz kayıp kişileri bulmak için elimizden geleni yaptık.
Tom does impersonations of famous people.
- Tom ünlü kişilerin taklitlerini yapar.
Tom was looking for some people to help him move his piano.
- Tom piyanosunu taşımak için ona yardım edecek bazı kişiler arıyordu.
Weight increase is the easiest method for personal development.
- Kilo almak, kişisel gelişimin en kolay metodudur.
You don't marry someone you can live with — you marry the person whom you cannot live without.
- Sen yaşayabileceğin herhangi biriyle evlenme - sen onsuz yaşayamayacağın kişiyle evlen.
The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities.
- Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
Weight increase is the easiest method for personal development.
- Kilo almak, kişisel gelişimin en kolay metodudur.
I thought you'd be the last person to do such a thing.
- Böyle bir şey olacak son kişi olduğunuzu düşündüm.
I was the one who did the wrong thing, not you.
- Yanlış şey yapan kişi bendim, sen değil.
A strange figure suddenly came through the door.
- Garip bir kişi aniden kapıdan girdi.
Andrej Chadanovič is a major figure in the Belarusian poetry.
- Andrej Chadanoviç, Belarus şiirinde önemli bir kişidir.
Would you like to add me to your contact list?
- Kişi listene beni eklemek ister misin?
I've lost all the contacts from my address book.
- Adres defterimden tüm kişileri kaybettim.
He's a very selfish person.
- O, çok bencil bir kişidir.
Self-publishing is a way to talk to the public.
- Kişisel yayıncılık, halkla konuşmanın bir yoludur.
You're a brave soul if you want to climb the Urals.
- Urallara tırmanmak istiyorsan sen cesur bir kişisin.
Tom is a very brave soul.
- Tom çok cesur bir kişidir.
She had an individual style of speaking.
- Onun kişisel bir konuşma tarzı vardı.
It is likely that the police confused the two individuals as they both had similar facial features.
- Benzer simaları olduğu için polisin iki kişiyi birbiriyle karıştırmış olması muhtemel.
Many people think that sponge cake is difficult to bake, but if you use enough eggs, nothing can really go wrong.
- Bir sürü kişi pandispanyayı fırınlanması zor sanmakta, ama yeterince yumurta kullanırsanız hiçbir şey sahiden ters gitmeyebilir.
That's one small step for man, one giant leap for mankind.
- Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
What is most important in life differs from person to person.
- Hayatta neyin en önemli olduğu kişiden kişiye değişir.
The life of a person is a transient thing.
- Bir kişinin hayatı geçici bir şeydir.
Fine feathers make fine birds.
- Güzel giysiler kişiyi güzel gösterir.
Only a few people understood me.
- Sadece birkaç kişi beni anladı.
Only a few people showed up on time.
- Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.
Eight out of ten dieters who lose up to ten percent of their body weight put it back on again within five years.
- Diyet yapan ve vücut ağırlığının yüzde onuna kadar bir oranda kilo vermiş olan her on kişiden sekizi, beş yıl içinde bu kiloları geri almaktadır.
The police drew up a list of persons of interest after the discovery of Mary's body.
- Polis Mary'nin vücudunun keşfinden sonra ilgi kişilerin bir listesini hazırladı.
He is a man of character.
- O kişilikli bir insandır.
José showed himself to be a person of bad character.
- Jose kendini kötü karakterli bir kişi olarak gösterdi.
Alofi is the capital of Niue, and its population is about 580 people.
- Alofi, Niue'nin başkentidir ve nüfusu yaklaşık 580 kişidir.
The per capita consumption of rice of Japanese people is about half of what it was fifty years ago.
- Japon halkının kişi başına düşen pirinç tüketimi yaklaşık elli yıl önce olanın yarısı.
One hundred and fifty people entered the marathon race.
- Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
One more person will be joining us later.
- Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
If you want to have an attractive personality, you need to have a good head on your shoulders.
- Eğer çekici bir kişiliğe sahip olmak istiyorsanız, omuzlarınızda iyi bir kafaya sahip olmalısınız.
More than 50 people died from the recent eruption. Volcanic rocks struck some victims in the head.
- Son püskürmede 50'den fazla kişi öldü. Volkanik kayalar bazı kurbanların başına çarptı.