Tom doesn't know the difference between linen and wool. - Tom keten ve yün arasındaki farkı bilmiyor.
Tom doesn't know the difference between linen and wool.
Tom keten ve yün arasındaki farkı bilmiyor.
He gave me a half dozen linen handkerchiefs. - O bana yarım düzine keten mendil verdi.
He gave me a half dozen linen handkerchiefs.
O bana yarım düzine keten mendil verdi.