kesin olarak

listen to the pronunciation of kesin olarak
Турецкий язык - Английский Язык
firmly

I'm firmly opposed to corporal punishment. - Ben işkenceye kesin olarak karşıyım.

Jefferson believed firmly in the value of education. - Jefferson eğitimin değerine kesin olarak inanıyordu.

implicitly
for certain

I don't know for certain when he will come. - Ben onun ne zaman geleceğini kesin olarak bilmiyorum.

Tom didn't know for certain where he should go. - Tom nereye gitmesi gerektiğini kesin olarak bilmiyordu.

definitely
precisely

Where did you find it? Somewhere in the forest. I couldn't say precisely. - Onu nereden buldun? Ormanda bir yerde. Kesin olarak söyleyemem.

Precisely speaking, I need six hours to at least think straight. Additionally, I need seven hours to be happy. - Kesin olarak konuşursam, sağlıklı düşünmek için en az altı saate ihtiyacım var. Ayrıca mutlu olmak için yedi saate ihtiyacım var.

exactly

I don't know exactly where I am. - Nerede olduğumu kesin olarak bilmiyorum.

I know exactly when that happened. - Ne zaman olduğunu kesin olarak biliyorum.

without fail
indubitably
peremptorily
rigorously
outright
certainly
decidedly
once and for all

It's time to resolve this question once and for all. - Bu sorunu kesin olarak çözme zamanı.

I'll give up drinking once and for all. - Kesin olarak içkiyi bırakacağım.

that's for sure
indisputably
determinately
undoubtedly
point blank
certainly, for certain, without fail
flat
unquestioningly
determinedly
positively
categorically
really

No one ever really knows what's going through someone else's head. - Birinin kafasından neler geçtiğini kimse kesin olarak bilemez.

We cannot really predict anything. - Hiçbir şeyi kesin olarak öngöremeyiz.

accurately
rightly
ocularly
conclusively
(Kanun) absolutely
finally
decisively
radically
surely
explicitly
in conclusive
certain to
emphaticical
assuredly
unchangeable
{s} cold
pointblank
kesin olarak bilmek
know for certain
kesin olarak bilmemek
not to know for certain
kesin olarak ispatlayan
demonstrative
kesin olarak reddetme
flat refusal
kesin olarak/bir biçimde
very definitely, most certainly; very clearly, unequivocally, in no uncertain terms
Турецкий язык - Турецкий язык
(Hukuk) SURETİ KATİYE
kesin olarak
Избранное