Luís Coelho Street intersects Augusta Street.
- Luís Coelho caddesi Augusta caddesi ile kesişir.
The two streets intersect at right angles.
- İki cadde doğru açılarda kesişiyor.
Look out for cars in crossing the street.
- Caddenin kesiştiği yerdeki arabalara dikkat et.
I thought for sure we'd be killed.
- Kesinlikle öldürüleceğimizi düşündüm.
Can you give me something to kill the pain?
- Bana ağrıyı kesecek bir şey verebilir misin?
Tom cut down a tree in his yard.
- Tom bahçesindeki bir ağacı kesti.
They cut down the tree.
- Onlar ağacı kestiler.
Don't cut in while we're talking.
- Biz konuşuyorken kesme.
Please don't cut in while I'm talking with him.
- Onunla konuşurken lütfen sözümü kesmeyin.
Tom hacked Mary's leg off with a rusty machete.
- Tom paslı bir pala ile Mary'nin bacağını kesti.
Tom hacked Mary's arm off with a sword.
- Tom Mary'nin kolunu bir kılıçla kesti.
These scissors don't cut well.
- Bu makas iyi kesmiyor.
Are you going to cut down all the trees here?
- Buradaki tüm ağaçları kesecek misin?
After cutting habanero peppers, be careful not to rub your eyes.
- Habanero biberlerini kestikten sonra gözlerini ovalamamak için dikkatli ol.
Banks are cutting lending to industrial borrowers.
- Bankalar endüstriyel boçlulara kredi vermeyi kesiyor.
Upon the day appointed for their execution she cut off her hair and dressed herself as if going to a fete.
- Onların idamı için belirlenen günde, o sanki şölene gidiyormuş gibi saçını kesti ve giyinip kuşandı.
We were cut off while talking on the telephone.
- Biz telefonda konuşurken bağlantı kesildi.
Tom cut his hand with a rusty knife.
- Tom paslı bir bıçakla elini kesti.
The tip of the knife is sharp.
- Bıçağın ucu keskindir.
Rock breaks scissors. Scissors cut paper. Paper smothers rock.
- Taş, makası ezer. Makas, kağıdı keser. Kağıt, taşı kaplar.
The thief cut the telephone lines before breaking into the house.
- Eve girmeden önce, hırsız telefon hatlarını kesmiş.
Tom's arm must be amputated.
- Tom'un kolu kesilmeli.
Tom's foot had to be amputated after it had become infected with gangrene following a severe frostbite.
- Şiddetli bir donmanın ardından kangrenle enfekte olduktan sonra Tom'un ayağı kesilmek zorunda kaldı.
What you have done is absolutely inexcusable.
- Yaptığın şey kesinlikle affedilmez.
Stop acting like this Tom! I'm tired of this nonsense! Just have done with it already!
- Böyle davranmayı kes Tom! Bıktım bu saçmalıktan! Bırak bu işleri artık!
The police think that Tom was stabbed before his throat was slit.
- Polisler onun gırtlağı kesilmeden önce, Tom'un bıçaklandığını düşünmektedir.
Tom and his buddies slit the throats of eleven men and women.
- Tom ve onun arkadaşları on bir erkek ve kadının boğazlarını kesti.
You're not a child anymore so cut it out!
- Artık bir çocuk değilsin bu yüzden kes artık.