kerato-

listen to the pronunciation of kerato-
Английский Язык - Турецкий язык

Определение kerato- в Английский Язык Турецкий язык словарь

horn
{i} boynuz

Tom boynuz çerçeveli gözlük takar. - Tom wears horn-rimmed glasses.

General boğayı boynuzlarından tuttu ordusunu felaketten kurtardı. - The general took the bull by the horns and saved his army from disaster.

horn
{i} korna

Tom kornayı çaldı ve pencereden dışarıya eğildi. - Tom honked the horn and leaned out the window.

Tom yeni Fransız kornasında eski bir İrlanda şarkısını çaldı. - Tom played an old Irish song on his new French horn.

horn
{i} ırmak
horn
{i} bolluk simgesi
horn
{i} haliç kolu
horn
{i} boru

Tom, Fransa'da bir Çin lokantasında İngiliz borusu ile İspanyol halk melodisi çaldı. - Tom played a Spanish folk tune on his English horn at a Chinese restaurant in France.

horn
klakson
cornea
(Anatomi) gözün sert dış tabakası
cornea
i., anat. saydam tabaka, kornea
cornea
{i} kornea

LASIK, kornea yüzeyini düzeltmek için kullanılan bir lazerdir. - In LASIK, a laser is used to adjust the surface of the cornea.

cornea
gözdeki saydam tabaka
cornea
(Tıp) Kornea iltihabı
cornea
{i} saydam tabaka
horn
{i} müz. boru
horn
boynuz koymak
horn
boynuz şekli vermek
horn
horn in argo bir işe burnunu sokmak
<span class="word-self">keratospan>
boynuz
Английский Язык - Английский Язык
cornea
horn
kerato-
Избранное