kemikleşme

listen to the pronunciation of kemikleşme
Турецкий язык - Английский Язык
ossification
the normal process by which bone is formed
the process of becoming set in one's ways or beliefs; rigid conventionality
{n} the act of changing to bone
The state of being changed into a bony substance; also, a mass or point of ossified tissue
hardened conventionality
{i} changing into bone; hardening of soft tissue
the developmental process of bone formation
the calcification of tissue into a bonelike mass; the mass so formed
The process of forming new bone
hardened conventionality the developmental process of bone formation the process of becoming rigidly fixed in a conventional pattern of thught or behavior the calcification of soft tissue into a bonelike material
The formation of bone; the process, in the growth of an animal, by which inorganic material (mainly lime salts) is deposited in cartilage or membrane, forming bony tissue; ostosis
Biological process of skeletal cartilage converting to bone, often occurring between joints and on the end of the spinous process
the process of becoming rigidly fixed in a conventional pattern of thught or behavior
The hardening of soft tissues, such as ligament or cartilage, into bone This is often a part of the natural aging process
The process of forming bone in the body
Ossification (osteogenesis) is a three-stage process by which bone is formed The first step is the formation of a mesh of collagen fibers Next, the body produces a "cement" substance (polysaccharide) Finally, small crystals of calcium salts are deposited into the cement to form bone
the calcification of soft tissue into a bonelike material
the process of becoming set in ones ways or beliefs; rigid conventionality
kemik
bone

It was a cat starved to skin and bones. - Bir deri bir kemik açlıktan ölmüş bir kediydi.

I gave the dog a bone, stopping its barking. - Köpeğe bir kemik verdim, havlaması durdu.

kemik
os
kemikleşmek
ossify
kemik
the bone
kemik
osteo

Mary suffers from osteoporosis. - Mary kemik erimesinden acı çekiyor.

My cousin suffers from osteoporosis. - Kuzenim kemik erimesinden muzdarip.

kemik
osteoid
kemik
osseous
kemikleşmek
to ossify
toplumsal kemikleşme
social ossification
Турецкий язык - Турецкий язык
Kemikleşmek işi
Kemik
azm
Kemik
bone
Kemik
sınık
Kemikleşmek
(Osmanlı Dönemi) TAAZZUM
kemik
İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert organların genel adı: "Kemikten bir tahta gibi gıcırdayarak Nihat yerinden kalktı."- P. Safa
kemik
Kemikten yapılmış
kemik
insanın ve omurgalı hayvanların iskeletini oluşturan türlü biçimdeki sert organların genel adı
kemik
içinde kollagen teller ve kalsiyum tuzları bulunan, uzun, kısa ya da değişik boylarda olabilen, sertleşmiş bir özelleşmiş bağ dokusu tipi
kemik
İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert organların genel adı
kemikleşmek
Sert, değişmez bir durum almak
kemikleşmek
Kemik durumuna gelmek
kemikleşmek
Dokusu kemik doku durumuna gelmek
kemikleşme
Избранное