Onu öpmek bir şey, ve sevmek başka bir şeydir.
- To kiss her is one thing, and to love is another.
Seni öpmek istiyorum.
- I'd like to kiss you.
Tom bir öpücük almayı umuyordu.
- Tom was hoping to get a kiss.
O, bir öpücükle onu şaşırttı.
- She surprised him with a kiss.
Tom Mary'yi yalnız bulur bulmaz, onu öpmeye başladı.
- As soon as Tom got Mary alone, he started kissing her.
Tom Mary'nin onu öpüp öpmeyeceğini merak etti.
- Tom wondered if Mary was going to kiss him.
Onları öpüşürken yakaladım.
- I caught them kissing.
Onlar sarılıyorlar ve öpüşüyorlar.
- They are hugging and kissing.
Yasal bir öpücük çalıntı olanla asla eş değerde değildir.
- A legal kiss will never equal a stolen one.
Soldan beşinci adamı öp.
- Kiss the fifth man from the left.