keşfedilemez

listen to the pronunciation of keşfedilemez
Турецкий язык - Английский Язык
undiscoverable
indiscoverable
keşfet
descry
keşfet
{f} reconnoitering
keşfet
{f} scout
keşfet
suss out
keşfet
discover

He discovered a new star. - Yeni bir yıldız keşfetti.

Who discovered America? - Amerika'yı kim keşfetti?

keşfet
{f} scouting
keşfet
{f} exploring

He enjoys exploring remote areas. - Uzak bölgeleri keşfetmekten hoşlanır.

Hunting, underwater diving, fishing and exploring are among his interests. - Avcılık, sualtı dalış, balıkçılık ve keşfetme onun ilgi alanları arasındadır.

keşfet
explore

I would really like to explore this cave. - Ben gerçekten bu mağarayı keşfetmek istiyorum.

He wants to explore the uninhabited island. - O, ıssız ada keşfetmek istiyor.

keşfet
reconnoiter
keşfet
descried
keşfet
ascertain
keşfet
reconnoitre
keşfet
sussout
keşfedilemez
Избранное